Alya Yavuz, başarılı bir psikolog olarak Özel Kuvvetler’de görev yapan askerlerin travmalarıyla ilgilenmektedir. Kafasına göre hareket eden, akışına bir hayat yaşayan Alya’nın dünyası, Üsteğmen Alkan’la tanışınca altüst olur. Alkan, sert, ketum, kuralcı ve emirlerle yaşayan bir askerdir. Birtakım sebepler ile örgütün dikkatini çeken Alya’yı korumanın tek yolu, onunla resmî bir evlilik yapmaktır. İstemeden girdikleri bu evlilik, zamanla tehlikeli bir oyuna dönüşür. İkisi de bu birlikteliğin yalnızca bir anlaşma olarak kalması gerektiğini bilir. Ama ya duvarlar yıkılırsa? Ya bir psikolog, bir askerin en derin yaralarına dokunursa? Ve ya Alkan, ilk kez birine teslim olursa? Tehlike, ihanet ve aralarındaki durdurulamaz çekim… Bu, kazananı olmayan bir savaş. ------------------------------------------------------------- "Beni affet… Eğer bazen çok sert ve katı olursam, bil ki, sadece seni kaybetmekten korkuyorumdur."

Bitmek bilmeyen ateş seslerinden hiçbir şekilde rahatsızlık duymuyordum. Yanımda timim vardı. Yine bir çatışmanın ortasındaydık. Ülkemizden bu müsibetleri atmadıkça bize ne rahat vardı nede uyku. Andımızı içip gelmiştik biz bu timin arasına. Komutanımız bize söylediği son sözler asker olmadan önceki son adımımızdı. " EGER SEN TÜRK ASKERİYSEN TÜRK ÇOCUĞU! NE TERÖRİSTTEN NEDE KAFANIN ÜSTÜNDEN GEÇEN MERMİLERDEN KORKACAKSIN ! ÖLMEKTEN KORKMAYACAKSIN. UNUTMAKİ SEN VATANI KORİYACAKSIN. GEREKİRSE SEN KENDİ KAFANA SIKACAKSIN, UNUTMA! SEN ÖLECEĞIN VAKİTTE BİZ YENİ ASKERLERİ ARKANIZDAN GÖNDERMİŞ OLACAĞIZ VAR OLUN !" Hepimizin ağzından tek bir ses çıktı. " EMREDERSİNİZ KOMUTANIM "

Güzel bişey çıkacak gibi gözüküyor.

genç doktor evleneceği adam tarafından ihanete uğrayınca küçük bir köyde doktorluk yapar orda askerlik yapan binbaşı ile kavgalı bir tanışma yaşar peki iki keçi birbirine aşık olabilir mi

Lisede tanıştığım bir arkadaşımla operasyoan gitmek en fazla ne kadar kötü olabilirki? Sadece bir çatışmadan ibaret sanıyodum ama öyle değilmiş!!

İTİBAR Sınırların ötesinde sadece silahlar değil, kalpler de savaşır… Çağatay, gücün ve karizmanın sembolü; Zeynep, kaderin ona sunduğu beklenmedik misafir. Bir savaşın ortasında, imkânsız gibi görünen bir aşk yeşerir. Güvenin kurşunlarla sınandığı, duyguların susturulmaya çalışıldığı bir dünyada, onlar hem hayatta kalmaya hem de birbirlerine tutunmaya çalışıyor. İtibar, sadece bir ailenin mirası değil, aynı zamanda kalbin sınavı… Bu hikâyede aşk, sadakat ve onur aynı safta savaşıyor.

balporsugu namı gibidir...

"Sen benim kahramanımdın " " Hâlâ öyleyim" " Hayır, hayır değilsin. Yaklaşma bana yaklaşma git ! Sen..." Cümlenin devamı gelmedi kelimeler boğazım da kaldı mavi gök yüzü sanki bizim halimizi anlamış gibi kap karanlık oldu, yağmur yağdı onlarda mı bize ağlıyorlardı, gök yüzü bizim halimizi görüp hüzünlenmiş miydi? Ona döndüm beynime nakış nakış işler gibi sonkez baktım o çok sevdiğim, doyamadığım kahramanım sandığım adamın yüzüne son kez baktım . Ben o gün yaşananların bir rüya olmasını istedim ama olamadı, olmadı hatta orda yaşanan hiç bir şey bir rüya olmayacaktı. O gün benim ve onun hayatı yerle yeksan olmuştu.. Beraber inşaat ettiğimiz evin altında kaldım, kaldı, kaldık. Ordan ya yaralı ya da ölü olarak çıkacaktık...

Çocukluk arkadaşı olup yıllar sonra karşılaşmaları

Bu kitabı sizlere iki yazar tek bir kurgu olarak sunarken keyifli okumalar dilerizz💋🥀🍷💄🍒 ikinci yazarımızın hesabı kitappad @marcolina_abisinin 🦄💗🐥 onun wattpad hesabı var benim yok wattpad için @marcolinaaaa

Eski binbaşı olan maysa çok sevdiği binbaşı`lığı bırakıp arkeolog olmuştur. bir gün evli iş arkadaşı yerine Hakkari`ye kazıya gitmiştir ve Ogün tek başına esir alınan sanrı timini kurtarmıştı. bakalım bundan sonra ne olacak??

Aileleri düşman olduğu için çocukluk aşkından ayrılmak zorunda kadan doktor asya yaman yıllar sonra çocuklu aşkı olan yüzbaşı yaz karayı tekrar bulur ama trk fart onlar artık çocuk değil

"Kızdım değil mi? Hanım hanımcık olmalı, her denileni yapmalı, büyüğüne saygılı ol, namusunu koru, kırıtmadan yürü. Taciz ettilerse seni sendedir bu suçun yükü. Kirlisin artık...sen...sen..." Kriz geçiriyordu. Koskoca ihtişamlı salonun soğuk köşesinde dizlerini kendine çekmiş, bir fazlalık gibi ağlıyordu. Böyle büyütülmüştü, baskılanmıştı, yaraları pek çok kez deşilmiş, kapatılmaya çalışılmamıştı. Çünkü o bir kadındı. Daha küçük yaşta kapanmak istemiyorum dediği için dayak yemesi normaldi. Genç yaşlarda birine aşık olduğu için saatlerce dövülüp odaya kapatılabilirdi fakat ertesi gün ailesi onu kendinden yaşça büyük bir adamla evlendirebilirdi. Bu türk halkının kadına aşıladığı en büyük kandı. Çağla...yıllar önce yaralarını açan babası düzeldi sanmıştı. Özel kuvvet askeri de olsa...kızım kelimesine inanmıştı. Kim bilir? Ufak bir sevgiye ihtiyacı vardı belki. Askeriyeden çıkmayı istememesi bunun içindi. Düşüncelerini duygularını bir kenara atıp uğruna savaştığı hedefi için çabalamak...Babasını görür görmez içindeki kız çocuğunun neşelenmesi gerekmiyor muydu? Küçük Çağla korkmuştu. Titreyip, kaçmaya çalışmıştı fakat Kıdemli Üsteğmen Çağla Saraç, her zaman hayalini kurduğu baba sevgisini bulduğunu sanarken sırtından bıçaklanmıştı. Bunca yarayı, göz yaşını silip, kapatıp öpecek birisi var mıydı? Çağla için yoktu...yok sanıyordu. Lakin o her ağladığında üzerine gölgesi düşen Yüzbaşı Kutay Çakır`ı fark etmesi uzun sürmemişti.

Efsane Dizi Sungurların Devam Bölümleri Burada

Bu ikinci kurgum ilk kurgum daha bitmedi ikisini beraber yazacağım-BU KİTABA İLKİ BİTİNCE DEVAM ETMEYE KARAR VERDİYDİM AMA BÖLÜM ATIYORUM BAZEN YİNE DE -

Kitabın bir kısmı gercek hayattan esinlenerek yazılmıstır bir kısmı da geleceğe dönük olabilme ihtimallerini barındırır Bakalım yıllar sonra hayat Eren ve Elzemin yollarını kesiştirebilicek mi yoksa birbirlerinden habersiz hayat onlar için devam mı edicek kader ağlarını baştan örmeye başladı bakalım neler olucak

Annesi ve babası vefat eden bir kız ile anne-babası şehit olan bir Türk askerinin hayatının birleştiği bir hikaye. Aynı yaralar.. ayrı hayatlar fakat aynı rûyalar... Saygılar.

Hayatımın dönüm noktasına ve oradan itibaren tüm yaşantıma tanıklık etmeye hazır mısınız? Üsteğmen Mahi S. Ve yeni tanıştığı gerçek ailesi.

"Sen benim yarım kalan ruhumu tamamlayan bir meleksin Leyla ." " Sen benim buz tutan kalbimi tekrar hayata bağlayan bir mucizesin Kağan." . . . Bazen en büyük savaş, kalbin ve aklın arasındadır ... Kağan , bağlı olduğu düzenin içinde sorgulamayı öğrenen bir asker . Leyla , kaybettiklerinin intikamını almaya yeminli bir kadın. Azad , geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalan bir adam. Üç farklı hayat , tek bir kader ... Bir tarafta vatanına duyduğu sarsılmaz bağ , diğer tarafta kan bağıyla bir birine bağlı olduğu insanlar...Kağan bu sınavda hangi yolu seçecek ? Kalbini teslim ettiği kadın onu nasıl bir çıkmaza sürükleyecek ? Aşk mı daha güçlü yoksa intikam mı ? Ve kan bağıyla inşa edilen sarsılmaz duygular vatan aşkının gücüyle sınırları aşabilecek mi ? Sınırın Ötesinde sırlar açığa çıkarken , aşk , intikam ve ihanet iç içe geçecek. Peki , gerçeği öğrenmeye hazır mısın ?

"Accidit in puncto quod non contingit in anno.” (Bir yılda olmayan, bir anda olur) Gerçekten öyle miydi? Balkonumda otururken karşımdaki karargâha bakıyordum. Önünde duran dört tankı gördüğümde sırtımı dikleştirip merakla onları izlemeye başladım. Hepsi tek tek indiğinde, ip gibi dizilmişlerdi. Albay olduğunu tahmin ettiğim kişi önce herkesi inceledi ve sert, itiraz istenmeyen tonla "Yüzbaşı Bintuğ Liva." diye seslendi. Bu isim, tüm orduyu sırtlayacak kadar güçlü, kuvvetliydi. Onunla karşılaşabilecek miydik? "Bir gün seninle ikinci kez karşılaşacağız, işte o zaman doğru olanı yapacağız."

"İhanetin gölgesinde, aşkın ve savaşın tam ortasında… Kurt ve Leylak!" Yiğit Alp Tunca, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en seçkin timlerinden biri olan Kurt Timi’nin lideri. Görevi, vatanı için nefes almak ve düşmana göz açtırmamak. Soğukkanlı, disiplinli ve sert… Duygularına yer olmayan bir asker. Defne Aksoy ise yıllardır düşman hattında büyümüş, kimseye ait olmayan bir gölge. Onu herkes hain sanıyor, çünkü annesi düşmanın en tehlikeli isimlerinden biri. Ama Defne’nin bir sırrı var… Ve bu sır, tüm dengeleri değiştirecek. Bir operasyon sırasında yolları kesiştiğinde Yiğit için Defne sadece düşmandan biri. Tehlikeli, hain ve güvenilmez. Ama zamanla ortaya çıkan gerçekler, en büyük düşmanının aslında bambaşka bir savaş verdiğini gösterecek. O, bir hain mi? Yoksa vatanı için canını ortaya koyan bir kahraman mı? Silahların gölgesinde, kan ve ihanetten doğan bir aşk… Kurt ile Leylak’ın kaderi yazılmaya başlandı! ---

Umay adında ,küçük bir kızın ilk arkadaşı olarak adlandırdığı Soner ile birkaç yılın ardından birtakım aile sebeplerinden dolayı iletişimi keserler...Yıllar sonra bu ikili askeriyede karşılaşırlar...

Biz geride kalanların masalına hosgeldiniz. sahi ne çok isterdim bunun bir masal kadar güzel olmasını ama ben ne bir kulede yıllarca hapsedildim ne de yüz yılık bir uykuya daldım. Ben sadece geç kaldım ben Miray buda benim hikayem ama başrol ben değilim...

Teğmen Aras`ın yıllardır konuşmadığı kardeşinin ya birgün yardıma ihtiyacı olursa? Bozkurt timi ve Teğmen Aras ne yapacak? Daha doğrusu Komutan Mert izin verecek mi?

Bir savcı ve askerin hikayesi... İki insan ve ikisininde yaraları var derin yaraları Alparslan ve Aybüke birbirlerinin yaralarını saracak birbirlerini iyileştirecekler.. - " Sevdama gönül verir misin papatya ". ... - " Sevdana gönül verdim komutan " Kitap kapağını tasarlayan kiri ; @Kirimu arkadaşıma çok teşekkür ederim.