Geçen yıllar yaşanılan her şeyi unutturur muydu? Akan giden zaman, aradan geçen onca gün birbirini seven iki kişinin içindeki aşkı bitirir miydi? Ya iki taraftan biri mezara girse, hiç kavuşamayacağını bile bile bir insan bir insanı sevmeye, beklemeye devam eder miydi? Aşk gerçekten bütün engelleri aşar mıydı? Asker & Savcı kurgusudur. Kapak ve içerik şahsıma aittir.

Tam 1 yıl olmuştu.Yüzbaşı asena simay keskin bu kampa geleli ve vatanına dönme vakti gelmişti. Ya vatanına ülkesine döndüğünde asena gerçek ailesini bulursa hadi gelin benimle beraber asenanın hayatına bakalım. * Tüm hakları saklıdır.

Birce, adaletin peşinden gitmek için her engeli aşmaya kararlı bir savcıdır. Ancak, geçmişinin karanlıklarıyla yüzleşmek zorunda kalacağı bir görev onu bekliyor. Oğuz, mesleğinde yüksek rütbelere ulaşmış, kararlı bir askerdir; ama bir görev onu, sırlarını paylaşmak zorunda bırakacak. İkisi arasında patlayan ateş, sadece bir görev değil, aynı zamanda kalp savaşlarıyla da test edilecek. Birbirinden farklı dünyalardan gelen bu iki insan, aşkın yasaklarını ve görevlerinin sınırlarını zorlayacak. Ancak her adımda, düşmanlarından çok daha büyük bir tehdit onları bekliyor: Kendileri.

(Final oldu) İstihbaratta gizli görevde olan Ali Haydar ve babasını aynı uğurda kaybetmiş Nazenin`in aile apartmanında geçen aksiyon dolu aşk hikayesi 💌 ~Adam sır küpüydü, kadınsa sabır... Adamın sırrı kadının sabrına mağlup olmamalıydı. Fakat hayat bu ya hep olmaması gereken olurdu. ♟️

Küfür ve şiddet içerir! O evden kaçtık, ama geride bıraktığımız hiçbir şey gerçekten gitti mi? Yıllar sonra, Keskin’le tekrar konuştuğumuzda, o anları hatırlamak bile ürpertici. “Kaçarken tek bir şey düşündüm,” dedi Keskin, “Birlikte olmasaydık, hayatta kalamazdık.” O anı ben de hatırlıyorum. Ama içimden geçirdiğim şey farklıydı. Hadi, hadi, koş! Sonunda özgür olacağız! diye düşünürken, aslında kaçtığımız yerin gerisinde ne bıraktığımızı henüz anlamamıştım. O evin karanlığını, o duvarların sesini, her şeyin hâlâ peşimizde olduğunu fark ettiğimde, özgürlük bile hiç bu kadar uzak hissettirmemişti. Keskin doğruydu; birlikteydik, ama bazen birlikte olmak bile, sizi karanlık bir geçmişten tamamen kurtaramıyordu. Tüm hakları saklıdır.

Üsteğmen kıdemli üsteğmen asena türkoğlu alipolat

...askeri kurgu...

Ankara`da çok bilindik,ünlü bir savcı olan Alçin Alarcın yine adliyeye gelmişken adliyenin yetkilisi Karan Bey tarafından merdivenlerde durdurulur.Karan Bey Alçin`e teknofest haberini verir.Alçin ne kadar istemesede gitmek zorunda kalır.Ama orda aslında eskiden tanıdığı orgeneral Barlas Bulcahan`ı görür.Bu hikayenin devamında beraber gittikleri bir gizli görevde onları neler bekliyor olabilir?

Var olan bir hayat vardı. İçinde kan, vahşet ve acının olduğu bir hayat. İnsan hayatını ya da kaderini seçemezdi. Her şey olması gerektiği gibi olurdu ama bazen yaşadığımız hayat isyan ettirirdi. Kimse elinde olarak acıyla yoğurulmak istemezdi. İnsanın kaderi annesinin karnındayken yazılırdı bazen.

kim demiş kadın asker olmaz, öylede bir olur ki aklın hayalin şaşar 🦁

Namütenahi bir sevda mıydı bizimki yoksa kaderlerimiz bir diye mi acı içindeyiz??

Kitapımızda savcı`nın hayatı dır aşk yaşanır ve kadınlara ayrımclık, kadın cinayetleri hakkında savunma içerir

Bir kadın ve adam vardı. ikisinin de üstüne giydikleri zırhlar intikamdan oluşuyordu. Öyle bir yere gelmişlerdi ki artık Zırhlarında ki çatlaklardan sızıntılar akıyordu. Belki de son o an ikisi için başlamıştı. Savcı Leyla Gökay& Yüzbaşı Serdar Ulukan.

komutanın kızı olan defne bir gün time gider ve oradaki yaraları iyileştirmeye başlar küçükken oynadıkları arkadaşı yani küçüklük aşkı olan Barış‘ı görmesi ile başlar barış oradaki yaralılardan bir tanesidir, aynı zamanda babaları defnenin babası ölmeden önce barışın babası orhanla arkadaştır ve ikiside komutandır

Ben avukat olmuştum... Ama ne zorluklarla ve kimleri kaybetmiştim bu sevda uğruna? Şimdi bi adam çıkıyor karşıma. Yazıyor mektubunda...

Abisinin vasiyetini yerine getirmek için yaşayan üsteğmen Neslihan ATEŞ.Çoğunlukla en zorlu görevlerde yer alan Kıdemli Yüzbaşı KURT. SIRADAKİ GÖREV ONLARIN İNTİHARI OLACAK...

Yüzbaşı olan Feyza Mertoğlu mesleğini büyük bir tutkuyla yapmaktadır kendisi gibi asker olan kardeşi ve doktor olan arkadaşı ile beraber yaşamakta olan feyza aynı zamanda ülkenin en zengin ailesinin kızıdır fakat ne ailesi ile görüşmekte ne de ailesinden birine bahsetmektedir çünkü Feyzanın hayatı sır ve yalnızlıklarla doludur bozkurt timinin komutanı olan Feyzayı artık daha büyük görevler bekmektedir ama bunca olayın arasında onun hesap etmediği birşey vardır aşk...

"Merdüm-i dideme bilmem ne füsun etti felek, Giryemi kıldı füzun eşkimi hun etti felek, Şirler pençe-i kahrımda olurken lerzan, Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek." diye fısıldadı gözlerimin en içine, yüreğime bakarken.. Gazeteci olarak tanınan Gökbörü Çinem görev yeri olan Şırnak`a geri döner ve karşılaştığı olaylar, ondaki vatan aşkını körükler. Karşısına çıkan Yüzbaşı, Nam-ı diğer Bozkurt ile yolları kesişir, ikiside vatan uğruna, ölümüne gittikleri bu yolda farkında olmadan vatan ve intikam ateşi ile tutuşmaya başlarlar.. KAPANLAR.

İmkansız aşk ayrılmaz bir aşka dönüşür

Ey Türk kızı ! Dön bak aynaya Uyansın gönlündeki Asena.. Lidan`da aynen öyle yaptı. Babasının öldüğü gün Asena olmuştu bu Vatana.. Hayat öyle bir şeydi ki; doğarken neden ağladığını yaşarken tek tek fark ettiriyordu... Henüz 7 yaşındayken hayatı altüst olan ve yaşadığı acılar sonucu travma geçirip tüm geçmişini unutan bir kız... Babasını şehit verdiği gün aynı an da sevdiği kızı da kaybeden küçük Görkem... "Gerçek kişi,kurum ve kuruluşlarla hiçbir ilgisi yoktur! Kapak: hayalperestanka 🙏

"Ben geldim Yağmurum evime döndüm" "Evin seni çok özledi Yağızım" Hava görevine giden Yağız Ak`ın sevgilisinden ayrılıp ilk görev yeri Diyarbakır`a gitmesi ile başlıyor

Bir kadın askerin aşkı ve yaşanmışlıkları

Ailenize sürpriz yapmak için yanlarınıza gidiyorsunuz ve korkunç bir manzarayla karşılaşıyorsunuz o günden sonra hiçbir artık hiçbir şry normal olmuyor...

"Söyleyeceklerimi yüksek sesle tekrar et" Diye o tok sesiyle bağırdı Üsteğmen Karanlık. Kışlanın bahçesinde Hilal timide dahil olmak üzere tüm tabur uygun adım sabah koşusu yapıyorlardı. Karanlık devam etti: "Hakkari Şırnaktan,Mardin Midyattan" Yüksek sesle tekrar etti askerler. "Piyadeler geliyor Foçadan Şırnak`a" Yine tekrar ettiler.Hem uygun adım koşuyorlar hem de bağıra bağıra marşı söylüyorlardı. "Anası ağlayan şehitler için" "Kalleşçe vurulan mehmetler için" "Sevdiğini bekleyen genç kızlar için" "İntikam!,İntikam!,İntikam alacağız!" "P**,Y**`den intikam alacağız" Gerçekten de intikam ateşiyle yanıp tutuşuyordu bu yiğitler.Bu yiğitler Al bayrağa,Atalarının kanlarının döküldüğü bu topraklara ve bu vatana canlarını vermeye hazır yiğitlerimiz.Onlar kimlermiydi?İşte Hilal timi ve nice yiğit kahramanlarımız. Başta ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet duyuduğumuzu daha sonra ise bu toprak uğruna canını vermiş şehidlerimizi ve yinr bu toprak bu bayrak uğruna ölmeyi göze almış asenalarımıza ve bozkurtlarımıza selam olsun... ! ! ! Ulu önderimizde dahil bu bayrak bu vatan bu toprak uğruna canını vermiş hiçbir şehidimizi UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ.

Asker kızımız evde canı sıkılınca numarasının son 3 hanesini değiştirirse ne olur ?