devam ediyor 1a önce güncellendi
KAÇAN PRENSES
@soul.m33l33k
Okuma
29
Oy
19
Takip
5
Yorum
8
Bölüm
3
Ben, prenses Ayızıt… Annem, bana bu ismi büyük bir anlam yükleyerek verdi. Ben, kan ve duman kokan bir savaş gününde dünyaya geldim. Orduların çarpıştığı, kalelerin sarsıldığı bir vakitte, annem benden habersiz, zorlu doğumdan sonra beni kucağına alıp sarayın yüksek balkonuna çıkarmış. O anda ufuk kıpkırmızıymış; toprak, kanla boyanmış, gökyüzü bile acıdan kararırken, ben annemin kollarında dünyaya meydan okurcasına gülmüşüm.
Annem, gözlerinde hem korku hem umutla bana bakmış. Bu gülüş, bu direniş işareti ona eski efsaneleri hatırlatmış. Ve o anda, bana "Ayızıt" adını vermiş. Ayızıt; hem güzelliğiyle hem kudretiyle anılan, savaşın içinden doğmuş, yıldızların kaderine dokunan kadınların adıdır.
Yıllar geçti, güzelliğim dillere destan oldu. Sarayda, şehirlerde ve uzak diyarlarda adım bir efsane gibi fısıldandı. Ama sadece güzelliğimle değil, aynı zamanda asil duruşum, özgürlüğüme olan tutkum ve kaderimi kendim seçme irademle tanındım. Kimse bana boyun eğdiremedi. Ne altın taçlar, ne ipek sözler…
Sonra bir prens çıktı karşıma. Krallıklar barış yapsın diye, onu öldürmem için gönderildim sanki. Kılıcım hazırdı; kalbim tereddütsüzdü. Ancak sarayın karanlık salonlarında, göz göze geldiğimizde, kader oyununu değiştirdi. Öldürmek istediğim adamla evlenmem istendi. Bir müttefiklik adına, bir siyasi oyun uğruna...
Ama ben prenses Ayızıt’ım. Ne canımı, ne kalbimi satmam. Zincirlerle örülü bir tahtı asla kabul etmem. Bu yüzden KAÇTIM!
Gece yıldızlarının altında, rüzgarı peşime takarak, özgürlüğe doğru sürdüm atımı. Kendi kaderimi, kendi efsanemi yazmak için...