Yalanlarla ekilmiş bir tohum yalanlarla büyütülmüş bir çiçek . Beyaz yapraklarda birisi daha koptu ve yere düştü .

İki voleybolcu arasındaki git-gel aşkı. Milli voleybol maçında amansız bir cinayet gerçekleşir. Mert’in idolü olan İnci, hem takım arkadaşını kaybetmesi hemde kimseye söyleyemediği bir sırrı yüzünden ortadan kayboluyor. Bunun üzerine arkadaşlarıyla birlikte İnci’nin peşine düşen Mert inanılmaz bir gerçekle karşılaşır ve tercih yapması gerekir.

Ne yani bununla mı kalıcam? Ne sanıyorsun sen kendini ben seninle kalmaya çokta meraklı değilim Asıl sen ne.....

Hikaye, üniversite döneminin getirdiği sınav stresi, gelecek kaygıları ve tabii ki gençlik aşklarının yoğun yaşandığı bir dönemde başlıyor. Sinem, yazma konusunda ilham bulmakta zorlandığı ve Burak`a olan aşkının karşılıksız olup olmadığını merak ettiği bir akşam, Zeynep`in ısrarıyla Dilara`ya fal baktırmaya giderler. Dilara, Sinem`in kahve falına bakarken, daha önce hiç karşılaşmadığı kadar karmaşık ve çarpıcı semboller görür. Fallar, Sinem`in hayatına girecek büyük bir değişimi, alınacak önemli kararları ve özellikle de "bir dilek tutma"nın gücünü işaret eder. Dilara, Sinem`e "Kaderini değiştirecek, senin elinde olan bir dilek var. Ama o dilek için büyük bir bedel ödemen gerekebilir." der. Dilara`nın falından sonra Sinem`in hayatında tuhaf olaylar zinciri başlar. Burak`la aralarında beklenmedik yakınlaşmalar yaşanırken, aynı zamanda yazdığı hikayelere gerçek hayattan ilham veren olaylar girmeye başlar. Ancak bu ilham, bazen tehlikeli sonuçlar doğurur. Sinem, Dilara`nın falındaki "büyük bedel"in ne olduğunu sorgulamaya başlar. Acaba kaderine müdahale etmek, hayatındaki dengeyi bozacak mıdır? Zeynep, Sinem`in yaşadıklarına hem destek olmaya çalışır hem de mantık çerçevesinde açıklamalar bulmaya gayret eder. Ancak Dilara`nın falının şaşırtıcı derecede doğru çıkması, Zeynep`i bile şüpheye düşürür. Mehmet, teknolojiyi ve mantığı kullanarak olaylara bilimsel bir açıklama getirmeye çalışır ama o da gizemli olayların etkisi altında kalır. Burak`ın geçmişine dair ortaya çıkan sırlar, Sinem`in ona olan aşkını daha da karmaşık hale getirir. Burak`ın sanatsal yetenekleri ve iç dünyası, falın işaret ettiği gizemli bağlantılarla örtüşür. Sinem, yazdığı hikayelerin ve tuttuğu dileklerin Burak`ın hayatıyla iç içe geçtiğini fark eder. Sinem, Dilara`nın falındaki sembollerin izini sürerek hem Burak`ın geçmişindeki bir sırrı hem de kendi geleceğine dair önemli bir gerçeği keşfeder. Bu sır, onların hayatlarını derinden etkileyecek ve Sinem`i zor bir seçime itecektir. Dileğinin gerçekleşmesi için gerçekten de büyük bir bedel ödemesi gerekecek midir? Sinem, kaderine teslim mi olacak, yoksa kendi yolunu mu çizecektir? Kitap, Sinem`in aldığı kararların sonuçlarını, dostlukların gücünü ve gençlik hayallerinin peşinden gitmenin önemini gözler önüne serer. Falın gizemi çözülürken, karakterler kendi kaderlerini şekillendirme konusunda önemli dersler çıkarırlar. Belki de asıl sihir, fallarda değil, insanın kendi içinde tuttuğu dileklerde ve onlara ulaşmak için gösterdiği cesarettedir.

Gerçek ailem kurgusudur

İlk defa yazıyorum umarım beğenirsiniz 💗

Hastanede danışman olarak çalışan Duru Deniz’in hayatı, evine gelen isimsiz mektuplar ve ortaya çıkan sırlar ile değişmeye başlar. -Şeytan azizi seni cehenneme sürükler. -Ya da meleklerin şefkati seni cennete götürür.

Aileleriniz çok sıkı dosttur ama siz birbirinizden asla hoşlanmadınız. Ani evlilik ikinizi de şaşırttı ;)

Duru, okulun sessiz ama güçlü kalmaya çalışan kızı. Ne zengin, ne de fakir. Sadece huzur isteyen, kendi halinde bir genç. Ama bu huzur, Koray`ın adını her duyduğunda kalbinde çırpınan bir sızıya dönüşüyor. Koray... Okulun karizmatik ama bir o kadar da zorba çocuğu. Duru`nun peşini bırakmıyor. Sözleriyle, bakışlarıyla, bazen sessizliğiyle bile onu incitiyor. Ama kimse Koray’ın içindeki kırık çocuğu bilmiyor: Annesiz büyüyen, babasının gölgesinde ezilen, kendi duygularını bile bastırmayı öğrenmiş bir çocuk o. Ve farkında olmadan yıllarca ittiği kıza, Duru’ya bilmeden aşık Bu hikâye; pişmanlıkla yüzleşmenin, geçmişin zincirlerinden kurtulmanın ve kalbin hiç beklenmedik bir anda "onun o" demesinin hikâyesi. Zorbalıkla başlayan bu hikâye, affetmeyi ve sevmeyi öğrenen iki kalbin büyümesini okuyoruz.

Hayat onun omuzlarındaydı. Bu yük ne zaman kalkacaktı. O hep yalnız küçük kız çocuğuydu.

Ela, yazı huzurla geçireceğini sanıyordu. Gökyaka’nın sıcağına, rüzgârına ve sessizliğine sığınmıştı. Ama evinin kapısı çaldığında, bu yazın sıradan olmayacağı kesinleşti. Gelen kişi, tahammül edemediği tek insandı: Atlas. Birbirlerine katlanamayan, ama kaderin sürekli karşı karşıya getirdiği iki genç. Aynı çatının altında, geçmişin gölgesinde ve kontrol edemedikleri duyguların tam ortasında kaldılar. Kaçmaya çalıştıkça daha da yaklaştılar. Gururla başlayan yol, farkında olmadan başka bir yere çıkıyordu.

"Bazı kurallar sadece çiğnenmek içindir... Özellikle kalbin söz konusuysa." Defne, abisinin gölgesinde büyümüş, kurallarla çevrili bir hayat yaşamıştır. Üniversiteye başlamasıyla özgürlüğün hayalini kurarken, karşısına çıkan kişi tüm dengeleri alt üst eder: Toprak. Sessiz, gizemli ve tehlikeli bakışlarıyla abisinin en yakın arkadaşı. Birbirlerinden uzak durmaları gerekiyordu. Öyle yazılmıştı kurallar. Ama kalbin kural tanıdığı nerede görülmüş? Yasak bir yakınlık, gizlenen duygular ve saklanan sırlar... Defne ile Toprak`ın hikâyesi, aşkın en yasak haline şahitlik ederken seni de kalbinden vuracak.

Aylin, yeni okulunda zorbalıkla mücadele ederken kendi gücünü keşfeder. Geçmişin acılarıyla yüzleşirken, gerçek aşkı bulur.

İlk kitabımdır okumanızı tavsiye ederim..

🌌 Geceyle Gelen Yeni bir okul… Unutulmuş bir geçmiş… Ve adıyla bile dikkat çeken biri: Rüzgar. Gece, geçmişini geride bırakıp yeni bir başlangıç yapmaya hazırdı. Ama bazı fısıltılar, karanlıkta yankılanmaya devam eder. Bir saat, bir kayıp ve tekinsiz bir sır... Peki Rüzgar`ın rüzgarına kapılmadan kurtulabilecek mi? ✨ Gerilim, gizem ve gençlik duygularıyla dolu bu hikâyeye sen de dalış yap!

Okulda plotonik olduğum bir çocuk vardı.Taa ki karne gününe kadar

Ruhunuz üşüdüğünde, kalbinizi ısıtan o tatlı sözcüklere sıkı sıkıya sarılın. Bir daha asla onlara sahip olamayabilirsiniz. Tıpkı benim gibi. Bir hata yapmıştım. Derinlerde uyuyan kabuslarımı uyandırmış, kendi cehennemimden kaçamaz olmuştum. Fakat unuttuğum bir şey vardı. O da korkunun yalnızca bir illüzyon olduğuydu.

10.sınıfa giden Alice`in normal hayatı bir anda bir bir katil tarafından bozulur.Ana okulundan beri arkadaşı olan Sonra ve onun sevgilisi Aris.Okula yeni gelen Alex. Alice bazı acı gerçekler ile yüzleşmek zorunda. *Acami bir şekilde yazılmıştır ve bu benim ilk kitabım.Burada yeniyim şimdiden iyi okumalar🥹🫶* Karakterlerin okunuşu; Alice:Alis Aris:Aris Sonya:Sonya Alex:Aleks Görünüşler kısaca; Alice: Siyah saçlı,mavi gözlü ,1.65 boyunda Aris:Kumral, kahverengi gözlü,1.75 boyunda Sonya:Sarışın, kahverengi gözlü 1.64 boyunda Alex: Siyah saçlı,koyu kahverengi gözlü,1.80

Belalı oğlan, masum kendi halinde bir kız. Biribirlerine karşı saklı duygular. Okulun belalı erkeği sınıflarına yeni gelen masum kızdan hoşlanırsa ??

Duru 24 yıl sonra gerçek ailesiyle karşılaşır.

Yetimhanede büyüyen Mira ki asıl adı Delfin,küçüklüğünden itibaren gelen bir özel güce sahiptir.Dokunduğu herseyi veya istediği şeyleri buza dönüştürebilmektedir.Mira babasından nefret etmektedir çünkü babası annesini öldürmüştür.Mira bu öfkeyle yaşamaktadır.Ve bir gün Mira ani bir şekilde Karan adında biri ile tanışır.Oysa bilmediği bir şey vardır ki Karan onun babası için çalışmaktadır..

Leyal Sara Alatan, yeraltı mafya dünyasında annesinden sonra gelen ilk kadın lideriydi. Aynı zamanda da kardeşi olmadığı için babasının varisiydi. Sekiz yaşında yeraltı ondan annesini ortak kararla koparmıştı. Yirmi iki yaşında olan genç kadın on dört senesini intikam ateşinin kıvılcımları içinde geçirmişti. Leyal Sara Alatan öksüz bırakıldı. Acımasız koşullarda eğitildi. Hayat ona merhameti değil, hayatta kalmayı öğretti. Ve o, hiçbir zaman isyan etmedi. Çünkü şimdi olduğu kadın, o kırılmaların içinden doğdu. Hayat onun için ne toz pembe oldu ne de sadece siyah. Onunki geceydi. Işığı içinde taşıyan ama karanlığa teslim olmuş bir gökyüzüydü. Ay bile ışığını saklardı onun varlığında. Yıldızlar parlamayı unuturdu onun adının geçtiği gecelerde. Leyal Sara Alatan, sadece bir lider değil… Gecenin kendisiydi. Kabusların gerçeğe dönüştüğü bir isimdi. Leyal Sara Alatan Gecenin Hükmü`ydü.

Ada, güzel, saf ve düşünceli bir kızdır. Kitap boyunca platonik aşk duyan ada bir gün arkadaşları sayesinde açılmaya karar verir. Her şey çok güzel ilerlerken herkes teker teker tehdit mesajları almaya başlar...

Zorla evlenen Nova ve Arasın sonradan doğan aşkları

Wattpad`de çok okunanlar arasında olan Üçgenin Esareti serisi şuanda da sizlerle... Önce çocuktuk sonra birer ölü oluyorduk, adaleti ararken kanların içinde can veriyorduk, Güneş`i beklerken geceye mahkum oluyorduk. Ve yine bir hedef belirlendi, ölümü kesinleşti...katili ben olmalıydım ölen o... Katili olacağım adama "Hükümet`in Kalbi" diyorlardı, belki de düşmanıma kıyamamamın sebebi kalbimin hükümdarı oluvermesiydi... .... Herşeyin ortasında ayın yanında yıldızlar belirdi, siyah gördüğüm ülke gökkuşağına çevrildi, çöl olan kalbime solmayan canlı çiçekler açılıverdi. Kalbi kalbime pusula oldu, ruhumu darağacından kurtardı. Mazlumların umuduyken kendine vasfı olmayan ben, sayesinde çiçekleri sevmeyi öğrendim. Bir seri katildim, bir askerdim, bir denektim ama en eşsizi belkide en kötüsü düşmanına tutulan bir deliydim. Çünkü yaşamı hissetmek için Azrail`i dibime çektim. Ruhunuzdaki beyazın kaybolmaması dileğiyle🤍