bazı kuyulara düşmessin çağrılırsın

Lise öğrencisi Sedef ve arkadaşları oluşan gizemli cinayetleri çözmeye ve durdurmaya çalışır.

Karanlıktan ışığa doğru... Barış Akın ve Afra maceraya sende okumaya bak.

Kitap tamamen benim fikrimdir. Katile olan uzaklık serisinin ilk kitabı: "0 metre" Katilin notu: Sevgili ve kendi gözünde değersiz olan insanlar:  Bugünden itibaren sizlerle bir oyun oynayacağız. Ve ne tesadüftür ki bu oyuna hepiniz yani tüm ülkeye katılma hakkı veriyoruz. Aslında şaka yapmıştım. Şu liseli ergenlerin arasında çok yaygınmış farklı şakalar. Doğruyu söylemek gerekirse katılmak zorundasınız. Başka şansınız yok maalesef. Gerçi siz değersiz insanların kaybedecek neyi var? Oyunun adı: Kaç veya öldür. Yada direkt arkana bakmadan kaç.  Haydi siz değerli insanlarımıza bu oyunu tanıtalım. 18-50 yaş arasındaki herkes katılmak zorundadır. Herkesin telefonunda metre ölçer var. Katile olan uzaklığı metre ölçer gösteriyor. Katil -yani ben- eğer metrede 0 metre yazarsa arkanıza bakmadan kaçın yada benimle savaşın.  Yarın akşam saatlerinde sizin temsilcilerinizi yani beni durdurmaya çalışacak olan 5 kişiyi seçeceğiz. Bu işlem topluma adaletli bir şekilde yapılacaktır. Aşağıdaki anketten sizin seçtiğiniz yaş aralığından seçilecektir. Dikkat edin hızlı ve çevik yaş aralığını seçmeye çalışın. İyi şanslar Son kez söylüyorum seçim sizin kaç veya savaş 

0541**: Öleceksin 0533**: Kimsiniz? 0541**: yakında öğrenirsin;) 0533**: Çok korktum ama lütfen bir daha olmasın. *engellendi* Telefonumu kapatıp cebime koydum. Son zamanlarda böyle eğlence isteyen kişiler artmıştı. Derslerin verdiği stresle bu tür oyunlara katlanamaz hale gelmiştim. Gittikçe ağırlaştığını hissettiğim çantamla birlikte okuldan çıktım. Okul çıkışında yaşanan kalabalıktan bir an önce kurtulmak için adımlarımı hızlandırmıştım ki gelen mesajla duraksadım. Az önceki kişiden gelmişti. İyide ben bunu engellememiş miydim? 0541**: Seni ilk gördüğüm andan beri öldürmek istiyorum. 0533**: Bak kardeş eğer oyun istiyorsan yanlış kişiye çattın. 0541**: İçimde sana karşı beslediğim bir öldürme arzusu var. 0533**: Tamam birader lütfen içindeki arzuları kendine sakla ve bir daha yazma. Yoksa bundan sonrasını polise anlatmak zorunda kalacaksın. 0541**: Polislerle aram pek iyi değildir:) ama seninle iyi anlaşabiliriz ha ne dersin? Böyle oyunlara kanacak değildim. Ama nedensizce içim ürpertiyle dolmuştu. Anlık refleksle kafamı kaldırdım. Karşımda bana göz kırpan bir adamı görmemle elim mesaj kısmında kaldı.

Kar, kanı sever miydi, bilinmez fakat beyaz, kırmızıyı çok severdi. - Başlangıç: 26/04/2025 Bitiş: 18/05/2025

Bir malikane. Bir mektup. Ve geçmişiyle hesaplaşmaya çağrılan genç bir kadın... Lina,hiç tanımadığı insanların anılarında dolaşırken kendi kimliğini sorgulamaya başlar.Burası sadece bir ev değil;unutulmuş duyguların,yarım kalmış hikayelerin ve sessiz çığlıkların toplandığı bir yer. Ama herkesin bir sırrı varsa bazıları neden hala konuşmuyor? Kimin kim olduğu kadar,kimin olamadığı da bu hikayenin en büyük sırrı...

Tasha`nın telefonları açmasıyla varoluşu yok oldu...

Daha görevine yeni başlamış, hayatının baharında bir savcı olan Ezgi Deniz Alacalı, bir gün gittiği bir büfede olduğu şehirdeki bir akıl hastanesindeki artan cinayet haberleri gazetede dikkatini çekince bunu araştırmaya başlar fakat haberdeki akıl hastanesi oldukça prestijli ve güvenli olup tanınan bir hastane olduğundan kimse Ezgi`ye inanmaz. Ezgi de çareyi o akıl hastanesine bir şekilde girerek bu olayı kendi çözmeyi kafaya koyar fakat işler planlandığı gibi gitmez çünkü akıl hastanesindeki doktorlardan biri bir nevi mazoşistir ve gözüne kestirdiği hastalara kendi zevki için psikoloji şiddet uygular...

Bolca kan sevenler burayaaa

Pars`ın sınavı küçükken annesini kaybetmesiydi. Hayatının dönüm noktası da babasının başka bir kadınla evlenmesi oldu. Ablası o kadının evinde öldü. Pars o gece kendini sokaklara atmıştı. Çalan bir sokağın köşesinde tek bulmuştu onu. Aslına bakılırsa adını da Celal vermişti. Gerçek adı Tarık`tı çocuğun. Ama Celal ona kaplan demişti, Pars demişti. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Celal Pars`a ilerleyen zamanlarda kendi kızı olan Derin`i emanet etti. Gizli gizli korumalık yaptı. Edebiyat öğretmeni Derin Yalın, ilk görev yeri olarak Erzurum`a gitti. Ama başına neler geleceğini bilmiyordu. O öğrencilerine hayat olmak isterken elleri kana bulanmıştı. Hem de bu kanların sebebi babasıyken hayata küsmüştü...

Arda,genç yaşta los angeles e taşınmış babası mafya olan genç bir çocuktu ve bir anda ona gelen "biliyorsun"mesajı onun içinde oluşan bir kuşkuya sebep olur

Sizce hangi kız

Katil... Var olan herşeyin yok olmasıdır o

Akasya Çetiner`in abisinin trajedik ölümüyle başlar. Akasya büyüdüğünde abisinin katilleri onun yaşadığını öğrenip onu öldürmek için yıllar sonra onu bulurlar. Akasya`nın yolu bir adamla kesişir ve bu adam Akasya`nın hayatında büyük bir değişim noktasına yol açar. Kızın duvarlarını yıkacak olan bu adam, kızın abisinin katillerini bulmasında ona yardım etmeye başlar. Fakat adam, yaptığı onca şeyi basit bir sebepten ötürü yapmaz. Katilleri bulmak için adamla iş birliği yapan Akasya kendini hem yeni bir hayatın içinde hem de yeni insanlarla birlikte bulur. Adamın kim olduğundan habersiz ...

Bir arkadaş grubu, hafta sonlarını güzel geçirmek adına göl kenarındaki bir bungalova gider, lakin orada iskele kenarındaki yosunlarda bir farklılık sezerler...

Her katilin bir nedeni vardır. Bazılarınınki sadece eğlencedir. Kasvetli bir sahil kasabasında, geceleri ansızın kaybolan insanlar konuşulmaya başlar. Ortada hiçbir iz yoktur. Ne bir bağırış, ne bir mücadele… Sadece geride kalan tek şey: kurbanların sol bileklerine kazınmış aynı kelime—“KILLER.” Yeni atanan genç bir dedektif, Eliza, kasabanın sır dolu geçmişini araştırmaya başladığında, karşısına yalnızca kanıtlar değil, kendi karanlık geçmişinden parçalar da çıkar. Katilin bir adım önünde mi, yoksa zaten onun oyununda bir piyon mu?

Küçüklükten beri yakın arkadaşlar olan 3 kız arkadaş liseden mezun oldukları yaz hep beraber ailelerinden uzak bir yerde tatil yapmak üzere yola çıkarlar. Ve bu yolculukları esnasında hayatlarını etkileyecek olaylar ve travmalarla yüzleşirler.

Laden Liva Akkurt, yıllardır ailesinin ölümünün ardındaki sırrı çömeye çalışan hırslı ve tanınan bir muhabirdir. Cinayet haberlerini sunarken her defasında kendi geçmişinin bir köşesine dokunur. Bir gün, onu geçmişe götüren bir cinayet vakasıyla karşılaşır... ve o gizemli adam Victor Vladmir’le. Victor, buz gibi bakışlarının ardına yılların acısını ve kanlı bir sırrı saklar. Laden’in unuttuğu, ama kalbinin hatırladığı bir geçmişin ta kendisi... Gerçekler açığa çıktıkça, intikamla yoğrulmuş bir kalp aşkla sınanacak. Ama... bir katile aşık olunur mu? İntikam mı ağır basar, aşk mı? Yoksa her şeyin cevabı… Madalyonun Diğer Yüzünde mi gizlidir? *** Madalyonun Diğer Yüzü

Tür:Psiklojik gerilim ,gizem Şehrin dar sokaklarının uzandığı çıkmazda, zamanın tüm izlerini üzerinde taşıyan eski bir otel… Bu otelde hem yaşayan hem de çalışan Serhat, kendini giderek karanlıklaşan bir oyunun içinde bulduğunda, bunun kimin seçimi olduğunu sorgulamaya başlar. Gizemli bir Rus müşteriyle yakınlaşması, geçmişin izlerini unutmaya çalıştığı bir dönemde onu gerçek ile hayal arasında gidip gelen tehlikeli bir döngüye sürükler. Başta bir tesadüf gibi görünen bu karşılaşma, zamanla Serhat’ın hayatını çevreleyen görünmez iplerin gerildiği bir sınava dönüşür. Peki, amaç yaşamaksa, kendi gerçeğini mi yaratacaksın, yoksa sana dayatılanı mı kabulleneceksin? Serhat, yalnızca bir çıkmaz sokağın değil, zihninin en karanlık köşelerinin de içine hapsolduğunu fark ettiğinde artık çok geçtir. Çünkü içinde bulunduğu oyun, düşündüğünden çok daha ölümcüldür…

“Dikenli Tellerin Ardında Kalan Ses” Bu roman, Doğu Türkistan’ın kanayan yarasına tutulmuş bir aynadır. Zühre, Tahir Ata, Aybars, Ömer Asaf ve nice karakter, baskı, zulüm ve direnişin iç içe geçtiği bir coğrafyada insan kalmanın mücadelesini verir. Bir kırmızı karanfilin dikenli telin ucunda açtığı gibi, umut da en karanlık yerde filizlenir. Çin Komünist Partisi’nin toplama kamplarındaki işkencelere, susturulan diller ve bastırılan kimliklere karşı bir haykırıştır bu eser. Aşk, inanç, cesaret ve fedakârlık… Her sayfada biraz daha büyür. Gerçekler can yakar, ama sessizlik öldürür. Bu kitap, yaşananları ve yaşanılanları unutmamak için… AL BAYRAKTAN GÖK BAYRAĞA SELAM OLSUN ❤️💙

Bir seri katilin günlügü

Daltuz krallığının sahibi Athura çalışa VİLDA SUSAN MARTİN ona vadelien operasyona gidip işini temiz haleder yada öyle sanat depodan çıkmak üzereyken depoda büyük bir patlamayla kendini soğuk zeminde bulur gözlerini zorla açıp etrafına baktığında özel yapım ateş legolu arabaları görür ismini ateş taşkınnin ağzında duyunca hiç hayra alamet olmadığını anlar...

Yalıda oturan bir aile. Hepsi çok iyi insanlardır. Ama kime arkadaki olanları bilemez. Perdenin arkasında neler oluyordu? Bunlar bilinmez, saklı kalır bu ailede Herkes birbirine karşı sevgi dolu olsada elbet bir gün o perdeyi biri açar.

Mesleğinden dolayi katili arayışa çıkan dedektif ezelin hikayesini anlatır