devam ediyor 2g önce güncellendi
GURBETİN İKİ YAKASI
@azee6504
Okuma
14
Oy
11
Takip
2
Yorum
10
Bölüm
4
Bölüm 1: Rüzgârın Taşıdığı Mektup
1904 yılıydı. Ankara`nın taş sokaklarında baharın ilk esintisi dolaşıyordu. Baran, henüz on dokuz
yaşında, yüreğinde fırtınalar koparan, gözlerinde uzaklara dair özlemler biriktiren bir gençti. Babasından kalan eski kitapçı dükkânını işletiyor, rafların arasında dolaşan tarih kokusuyla avunuyordu. Hayatı sessiz ve kendi hâlindeydi; ta ki o mektup gelene dek...
Bir sabah, dükkânın önüne bırakılmış zarif, küçük bir zarf buldu. Üzerinde “Baran Bey” yazıyordu, zarif bir el yazısıyla. Ne pul vardı, ne de gönderenin adı. Açtığında karşısına çıkan kelimeler, onun yüreğini ilk defa bu kadar kıpırdattı.
"Göz görmeden sever mi insan?
Ben, bilmediğim bir yüzün hayalini yıllardır içimde taşıyorum.
Bu mektubu sana neden gönderdiğimi bilmiyorum belki, ama hissettim...
Bir yerlerde birinin, beni duymasını istedim."
İmza: Keje
Baran, ismi ilk defa duyuyordu. Keje... İçinde yankı bulan bir melodiydi bu. Ve böylece başlamıştı onların hikâyesi. Aylar sürecek mektuplaşmalarla, kelimelerle kurulan bir bağla. Baran Ankara`da, Keje Tekirdağ`da… İki şehir, iki yürek, bir kader.