Her cinayeti bir sanat eseri gibi işliyordum.Peki ya o kurbanım.O neden bana gülümsemişti.İşte herşey böyle başladı...

Açıklamayı geç ve 1. Bölümü oku.

Korku hikayesi dir

Bir Ölümün Kutsal Ayini...

Bu olay; yerel gazeteci Selim Erdemoğlu’nun kişisel günlüğünden alınmıştır. Yaşanmış bir olaydır. İyi okumalar dilerim.

Kitap korku hikayesinden oluşmaktadır

İstanbul’un gri sokaklarında başlayan sıradan bir hayat, Zara’nın uğursuz gölgelerinde karanlık bir efsaneye dönüşüyor. Kemal, geçmişinden kaçarken geleceğiyle yüzleşiyor. Ve o geliyor… Nurhazel. Güzelliğiyle büyüleyen, gizemiyle ürperten, aşkıyla öldüren bir kadın. Ama bu kadın bir sır değil, bir lanet. Bir bakışıyla adam öldüren, bir gülüşüyle yürek yakan, zehirle yoğrulmuş bir kaderin anahtarı. Aşk mı bu? Yoksa karanlığın içinden fısıldayan cinlerin laneti mi? “Zehirim sensin…” Bu bir itiraf değil. Bir yemin. Ve artık geri dönüş yok.

Lanetli bir oyuncak bebek olan annabella bir eve musallat olur...

İstanbul’un arka sokaklarında iz bırakmadan işlenen cinayetler... Her biri sanat eseri gibi düzenlenmiş kurbanlar… Ve hepsinin ortak noktası: Sessizlik. Genç gazeteci Elif, bu cinayetleri araştırırken kendini karanlık bir oyunun tam ortasında bulur.

Kitap ağır psikolojik travmalar, korku, gerilim, sex, yaş farkı ve bir cok kötü örnek içermektedir. Ölülerin sesleri ve yalvarıslarını duymaya başlasanız ne hissederdiniz? Zamanın bozulduğu bir yerdeydiler. Mekân belirsiz, ışık sönük, ama aralarındaki gerilim keskin ve kaçınılmazdı. Ayla arkasını döndüğünde Deniz çoktan oradaydı; gözleriyle değil, varlığıyla dokunuyordu. Havası ağırdı odanın—istenmiş, bastırılmış, artık taşamayan arzuların kokusu vardı havada Sıcaklıkları çarpıştı, dizleri arasına girerken Ayla başını geriye yasladı, bir iniltisi karanlığı yırttı. T-shirt`ü yukarı sıyrıldı, iç çamaşırının lastiği parmaklarının altında esnedi. Rüya olsa da, her temas gerçek gibiydi; ıslak, yakıcı, sürtünmeli. Onun içinde kaybolmak değil, ona çarpmak istiyordu—sert, hızlı, sarsıcı. Ayla bacağını onun beline sardığında, her şey artık sadece hareketti—birbirine çarpan bedenler, seslerin karıştığı bir tempo. Rüyada zaman yoktu ama bedenler sabırsızdı. Deniz, Ayla’nın boynuna eğildiğinde teni titredi, öpüş değil, ısırıktı bu; sahiplenici, aç, delice

Yıllar sonra terkedilmiş köyüne dönen Derya, geçmişin yalnızca anılardan ibaret olmadığını fark eder. Taş evin kapısı aralandığında, sadece hatıralar değil, yıllardır sessizce bekleyen varlıklar da uyanır. Zaman, mekân ve hafıza birbirine karışırken Derya artık şunu bilmektedir: Bazı evler yıkılmaz, bekler. Bazı ölüler gömülmez, çağırır. Ve bazı sırlar… ancak gecenin en sessiz yerinde bağırır.

"Aldığı ev belkide onun hayatını değiştirecekti" Kitap korku içerir

Eğer bu kitap beyenilirse çok mutlu olurum hem bu kitapbı çocuklar da okur şimdiden iyi okumalarrrr 🌸🌺🌹

"Karanlık seni çağırıyor..." Gölgelerin fısıltılarını duyuyor musun? Unutulmuş tanrıların nefesi ensende, eski bir lanetin yankısı kulaklarında. Bu kitapta, insan aklının sınırlarını zorlayan kabuslar, bozulmuş gerçeklikler ve sonsuz karanlıkla yüzleşeceksin. Korku Koleksiyonu, farklı zamanlarda, farklı yerlerde geçen ama aynı dehşetin yankılandığı hikâyeleri bir araya getiriyor. Bazıları bir çığlıkla, bazıları sessiz bir delilikle son buluyor. Her biri seni, ruhunun en kırılgan yerine ulaştırmak için yazıldı. Kapıyı açmaya cesaretin var mı? İçeride seni bekleyen sadece hikâyeler değil… belki de çok daha fazlası. Not: Bazı hikayeler kendi hikayelerim bazı beğendiğim hikayeleri ise çevirip yazıcam

ben yasiyorum ama ruhum senin yüzünden ölü BABA... UYARIII!!!!!!!! GERÇEKLE HİÇBİR ALAKASI YOK!!!!

Firdevsi ailesinin sırrı ne zaman ortaya çıkacak?🥵

Bu kitapta yer alan hikâyeler, tamamen gerçek hayatta yaşanmış olaylara dayanmaktadır. Bazılarına bizzat tanık oldum, bazılarınıysa yakın çevremdeki güvenilir kişilerden dinledim. Yazarken her ne kadar tüm duyguları birebir aktarmaya çalışsam da, yaşarken hissedilen korkunun şiddetini kelimelerle tam olarak yansıtmak bazen mümkün olmayabiliyor. Yine de bu sayfalarda okuyacaklarınızın hepsi yaşanmış gerçekler… Hazırsanız, sizi bilinmeyenle yüzleşmeye çağırıyorum.

Beş aydır evinden dışarı çıkamayan Kaan, duvarların ardında güvende olduğunu sanıyordu. Ama asıl karanlık, dışarıda değil içerideydi. Zamanla evin içinde garip şeyler olmaya başladı: kaybolan kapılar, değişen odalar, bir başkasının nefesi gibi yakın gelen fısıltılar... Ve her gece biraz daha yaklaşan bir gölge. Gerçeklik yavaş yavaş çözülürken Kaan, kendi zihninin derinliklerinde yalnız olmadığını fark eder. Peki ya delilikle doğaüstü arasındaki sınır, sandığımız kadar net değilse? Karanlığın İçinden, zihinsel çöküşün gölgesinde, insanın en güvenli sandığı yerde bile nasıl savunmasız kalabileceğini anlatan sarsıcı bir psikolojik korku hikâyesi.

Bu, boyutları aşan bir oyun. Aynı zamanda gerçeğin peşinde bir yarış. Bilinmeyen mühürler, hayaletler ve tanrılarla bir şans oyunu… Dijital bir mücadele, insanlığın kurtuluşu… Gerçeklikle bağlantılı sanal bir dünyada — O bizi bilinçli olarak seçti. Bizi isteyerek seçti. Bilincimizi bilinçli olarak belirledi. Ve şimdi… korkunu geride bırak. Bencil düşüncelerini, sorularını ve direnmeyi bırak… Zihnini özgür bırak. Hoş geldin: Kâbuslar Diyarı.

Gökhan ve Selma çifti Çanakkale`nin Uluabat ilçesinde yaşayan normal görünümlü bir çifttir. İkisi de mutlu bir hayat sürdükleri esnada hayatları birden kararmaya başlar. Ve karanlık varlıkların onları rahatsız etmesiyle beraber korkunç olaylar yaşanmaya başlar. Olaylar büyür ve en sonunda içinden çıkılamaz bir hal alır.

FİDAN CƏMİLZADƏ

Issız bir dağ kasabasına araştırma yapmak için gelen gazeteci Elif, kaldığı eski pansiyonda tuhaf olaylarla karşılaşır. Geçmişi karanlık bir odada başlayan fısıltılar, onu yavaş yavaş kendi aklının sınırlarına sürükler. Gerçek ile hayal arasındaki çizgi silinirken, kasabanın sırları tek tek ortaya çıkacaktır.

4 kız arkadaş sadece okula gittiklerini saniyorlar ama...

Kız otelde bir gece karşısında birini görür...

Aşk acısından bir birini öldürüp sonra acı çekiyor