Beş kız arkadaş bir gün ıssız ormana gider ve silahlı adamlar tarafından kaçırılır ve birlikte yaşamaya başlarlar

Gece yarısına yaklaşırken, büyük şatonun avlusu hafif bir sisle kaplanmıştı. İçeride, altın avizelerin ışığında maskeli misafirler ellerindeki içkinin tadını çıkarıyordu. Porselen maskelerin ardında kimlerin olduğu belli değildi; yalnızca fısıltılar ve kaçamak bakışlar havada süzülüyordu. Genç kadın, loş koridordan ağır adımlarla balo salonuna ilerledi. Üzerindeki siyah kadife elbise, her adımında dalgalanıyordu. Maskesi yüzünü neredeyse tamamen gizlese de, gözleri tüm duygularını ele veriyordu: Merak, heyecan ve belki biraz da korku. Tam salona adım attığında, biri ona doğru yaklaştı. Siyah takım elbisesinin içinde gizemli bir genç adam, yüzündeki gümüş maske ardında hafif bir gülümseme saklıyordu. “Bu gece buraya gelmen tehlikeli olabilir,” diye fısıldadı. “Ama sanırım tehlikeyi seviyorsun." KİTAP TASARIMI BANA AİTTİR. ÇALINMASI DURUMUNDA YASAL İŞLEM BAŞLAYACAK.

O kadar varlık içinde bi değersiz bendim

Bildiğimiz gerçekler ya yalanlardan ibaretse? Asel son sınıf hukuk fakültesi öğrencisidir. Avukat olmak için var gücüyle çabalamaktadır. Yorucu bir günün ardından tek isteği evine gitmektir. Fakat hiç beklemediği bir olayla karşı karşıya kalır. Bir cinayete tanık olmasıyla hayatı altüst olur. Gözyaşı, hüzün, kaçış umudu... Asel eski hayatına dönmek için elinden geleni yapar ama hayatı daha da çıkmaza sürüklenir...

Lisede tanışan dört arkadaş okul çıkışı beraber yürürken bazı olaylar yaşarlar. Kaçırılma olayları mı dersiniz,entrika olayları mı dersiniz,yoksa aşk olayları mı? Hepsi bu kitapta.

Bir gün bir kız arkadaşlarıyla oynarken rastgele bir numara çevirir ve...

Lara, avukattır ve meslektaşları arasındaki en yakın arkadaşı olan mert onu yemeğe davet ederi ve yeni yurt dışından dönmüş olan abisi bora ise o gün o yemekte olucaktır. Asıl bilinmeyen sır geçmiştedir.

İki çocuğun küçüklük arkadaşı olup ayrılması, sonra ise birbirlerini tekrar bulması sonucunda birbirine olan duygularının yoğunlaşması.Aile içi karşılıklar, çözülemeyen olaylar. #Çocukluk Oylama ve yorum yaparsanız çok mutlu olurum<33💫🌈

"Aşk acıdır tabi biri içinde olabilir"

İnternet üzerinden tanışan ve yaş farkı olan bir kız ve bir erkek üzerine yazılmış gerçekte yaşanmış bir olaydır birbirini seven ama bir türlü kavuşamayan bu iki gencin sonu nasıl biticek ben biliyorum sizlerde bilmek istermisiniz

"Bazı kalpler, göz göze gelmeden de l Tunay... Namazını aksatmayan, hayalleri büyük, kalbi derin bir kız. Açık ama inançlı. Sessiz ama duygulu. Hedefi belli: Polis olmak. Hayatını belli bir düzende yaşarken, hiç beklemediği bir anda bir grup mesajıyla sarsılıyor. Tanımadığı biriyle tanıdık bir his arasında sıkışıyor. Başta inkar ediyor, "Heves," diyor. Ama kalp inkarı sevmez. Ve bazı duyguların sesi, suskunlukla duyulur. O, Karadeniz`in sert rüzgarlarında yürüyen bir adamla tanışacak: Baturalp. Ciddiyetiyle, suskunluğuyla, beklenmedik cümleleriyle kalbine dokunacak. Tunay`ın dünyası değişecek. Aşk mı? Belki. Karşılıksız mı? Kim bilir. Ama şüphesiz: Sessiz bir çarpışma.-

Nare, başarılı ve idealist bir doktor, yaz tatilini ailesiyle geçirmek üzere Midyat’a, Mardin’in o mistik taş kasabasına gelir. Tatilin ilk günü, yöresel bir sıra gecesinde, hiç beklemediği bir anda Mert’le karşılaşır. Mert, bölgenin güçlü ve mert delikanlısıdır; sert mizaçlı, içine kapanık ama adaletli biridir. İlk bakışta birbirlerinden nefret eder gibi görünürler. Nare, şehrin sert gerçekleri ve Mert’in soğuk tavırları karşısında şaşkına döner. Mert ise Nare’nin şehre ait olmadığını düşünür, onu korumaya çalışırken mesafesini korur. Kader, Nare’nin ailesini Midyat’a temelli taşımaya karar verir. Artık kaçış yoktur. İki zıt dünya, aynı şehirde kesişmiş, yavaş yavaş birbirini anlamaya başlamıştır. Sıra geceleri, taş sokaklar ve eski evler arasında gelişen hikaye, nefretle başlayıp, karşı konulmaz bir aşka dönüşür. Fakat geçmişin sırları, kasabanın taş duvarları kadar sağlam direnir. Mert ve Nare, “Kayıp Şehir”de kendi yollarını, kendi gerçeklerini bulmaya çalışırken, aslında kaybettikleri ne varsa yeniden keşfedeceklerdir.

Bir trafik kazasında ailesini kaybeden Nuran, hayatta tek tutunduğu dal olan teyzesinin yanına, Mardin’in en güçlü aşiretlerinden biri olan ERENDAĞ konağına sığınır. Ancak bu konak, sıradan bir yer değildir. Her köşesi töreyle, kan davasıyla, suskunlukla örülüdür. Ve bu suskunluğun tam ortasında, bir adam durur: Şahin erendağdı. Şahin, ağalığın ve ailesinin yükünü sırtında taşırken, Nuran’ın hayatına istemeden girer. Nuran içinse o adam, hem kurtuluşun adı olur hem de en büyük yıkımın. Şahin onu öldürmesi gerekirken kurtarır. Çünkü bazen aşk, en beklenmeyen anda, en yanlış kişide filizlenir. Ama bu sadece bir aşk hikâyesi değildir… Bu, bir kadının yasını içinde taşıdığı, töreyle savaştığı, sevilmenin ne olduğunu ilk kez tattığı bir hayatta kalma hikâyesidir. Ve bir adamın, geçmişin kanlı yüküyle yüzleşerek kaderini değiştirme cesaretidir. Aşkın en ağır sınavı, törenin gölgesinde başlar. Ve bazen bir kalp, bir aşireti karşısına alır.

Annesi ve babası küçükken ölen 18 yaşındaki Mert parası olmadığı için yolda giderken fırından ekmek çalar. Ancak yakalanınca İstanbul`dan İzmir`e giden Umut isimli ekspres trenine kaçak olarak biner. Burada Ekim ile tanışan Mert ona ilk gördüğü anda vurulur ve onun kalbini kazanmaya çalışır. Ekim` de Mert` e aşık olur. Bir süre sonra bu ikili beraber takılmaya başlar. Ancak onların aşkını biterecek asıl olay trenin bir kayaya çarparak uçurumdan düşmesi olacaktır. İkili tren kazasından denize atlayarak son anda kurtulurlar ve yüzerek bir adaya ulaşır ve burada hayatta kalmaya çalışırlar. Ayıyla ve yamyamlar ile savaşırken adadan kurtulmayı ümit ederler.

Baktıkça kıyamamak mı? Yoksa baktıkça doyamamak mıdır aşk?

"Gidene mi zor, kalana mı?" "Kalana." "Neden kalana?" "Gidene inat kalınır." "Peki kalana inat, gidilmez mi?" "Gidilir belkide... Ama ya gitmek için, çok geçse?" "Değilse?" "O zaman gitmek icap eder." Afra, en yakın arkadaşının doğum günü kutlamasının coşkusuna kendini kaptırmışken, hiç tanımadığı bir numaradan gelen gizemli bir mesajla tüm neşesi bir anda gölgelenir. Bu beklenmedik olay, Afra`yı kimin ve neden böyle bir mesaj gönderdiğini öğrenmek için tehlikeli bir arayışa sürükler. Doğum günü partisiyle başlayan keyifli gün, Afra için sırlar ve gerilim dolu bir maceranın başlangıcı olur.

Annemin evledigi adamın oğluna aşık oldum

Her ne yaparsan yap sıranın bana gelmesini engelle. Eğer olur da beni engelleyemezsen işte asıl o zaman benden kork çünkü artık gerçek anlamda 𝐬𝛊𝐫𝐚 𝐛𝐞𝐧𝐝𝐞...

Öncelikle bu kitap GL kategorisinde yer alamaktadır. Rahatsız oluyorsanız lütfen okumayınız! Buz gibi soğuk bir öğretmen sadece bir dersliğine girdiği sınıfta sessiz bir kızla karşılaşır. Sebebini bilmesede ona karşı bir sevgi besler ama bundan ne ne öğrencisinin ne de kendisinin haberi vardır.

Yer altının en ünlü mafyalarindan olan KİM SEUNGMİN ve yıllardır onu arayan ünlü polis BANG CHAN.

Günün sonunda hepsi gülüyordu. Ama kimse bilmiyordu ki, bu küçük sahne… çok daha büyük bir hikâyenin ilk kırıntısıydı. Göz göze gelişler, düşüşler, atışmalar… bir gün gözyaşıyla bitecekti.

Şehzade Ahmet Kaya beni bul anne ya da bir şey yok ya da bir şey

O kainatta aranan yaşam pınarıydı. Alparslan ise o pınarın yegane koruyucusu... Dünya üzerine örümcek ağı gibi yayılmış bir Birlik! Adının anlamını bedeninde taşıyan Şifa! Şifaya ilmek ilmek dokunmuş Alparslan! Sadakatin, sınırsız itaatin, aşkın, tutkunun, bağlılığın, güvenin, sonsuz aidiyetin hikayesi bu... NOT: İLK ÜÇ BÖLÜM GEÇMİŞTE YAŞANAN OLAYLARI İÇERİR VE FARKLI ZAMAN DİLİMLERİNDE GERÇEKLEŞMEKTEDİR. KURGU "HARABELER VE HAZİNELER" ADLI BÖLÜMLE BAŞLAMAKTADIR.O

Geçmişi silinmiş bir kız… Onu arayan bir polis… Ve cevapları içinde saklayan iki yabancı… Nefes, çocuk esirgeme kurumundan kaçtığında geride sadece adını bıraktı. Ama ne kadar uzağa giderse gitsin, peşindekiler onu hep buldu. Hayatta kalmak için savaşmak zorundaydı—bazen de kaybetmek. Yıllar sonra, yolu Rüzgâr, Derin ve Yağız ile kesiştiğinde, geçmişi yeniden nefes almaya başladı. Fakat bu kez kaçmak yetmeyecekti. Çünkü Rüzgâr artık bir polisti ve Nefes’in sakladığı sır, onu ya özgürlüğe ya da sonsuz bir karanlığa sürükleyecekti. Bazı sırlar sadece unutulmak ister. Ama geçmiş, unutulmayı asla kabul etmez.

Sadece bir mafya en fazla ne olabilir...