Sıra bende, bu sefer onu kalbinden ben vuracağım acı çeksin.

Duru ve Urazın zorlu aşkı...

"Bir kız vardı; kalbi travma, elleri kan içinde. Ve bir adam... Onun kırıklarını sevecek kadar güçlü, Ama gözlerine düşecek kadar zayıftı." . . . 🪶❤️‍🔥

motorcu bir kızın ve erkegın dusmanlıktan aska olan olayları

Bazen bir bina gibi yıkılmak istersin ya yorulursun böyle hayattan, sıkılırsın. Sonra biri gelir hayatına "merhaba" dersin o kişiye,sarıp saçmalarsın güvenirsin ona. Ama oda günün sonunda diğerleri gibi seni terk eder. Ben Dolunay Siyam, bende terk edildim,bende yoruldum, bende durmak istedim ama durmadım. Çünkü sadece kendimi sevdim bu dünyada başkasını değil.

Omegaverse evreni. Yarı Darck romance. Güçlü kadın karakterler. Kötülük kader değil tercihtir ve tercih kaderin sana sunduğundan ibarettir. Kapak tasarımı, kurgu adı, işleyişi, yazımı ve düzeni bana; kurgunun temel konusu sevgili Eda Deli`ye aittir.

"Seni kurtarmasaydım yoğun olduğun işin her neyse yapamayacaktın,ama hala nedense teşekür etmediniz bana" Ne kadar gıcığım teki olmada haklıydı. Beni kurtarmıştı bu yüzden ona teşekkür etmeliydim kısık bir sesle ona"Teşekür ederim" dediğimde"duyamadım" dedi. Bir daha kısık sesle" Teşekkür ederim" dediğimde yine"Duyamadığını biraz daha yüksek sesle teşekkür etmemi"Söyledi . Bende adamın yüzüne yüzüne bağırarak konuşmaya başladım. "BENi KURTARDIĞINIZ İÇİN SİZE MİNNETTARIM. TEŞEKKÜR EDIYORUM KENDİNİZİ YORUP BENİ KURTARDIĞINIZ İÇİN .ŞİMDİ IZNİNİZLE EVİME GİDEBILİR MİYİM?" "Rica ederim,Tabii gidebilirsiniz." dedi sırtarak Allahım Sabır ver !!düşen akulaklığımı alıp, yoluma devam ettim. Sokağın ortasında tartıştığın adamı, muhtemelen bir daha görmüyecem diyip kendini telkin edersin ,ama kaderin sana oyun oynadığını bilemezsin...

Taşlar yerinden oynuyor. Yeni bir yönetim, bir devir inşa ediliyor. Ruslar ve İtalyanlar tek masada. Kan, güç ve sadakat sınanacak. Kimin lider, kimin kurban olduğu artık sözle değil, eylemle belli olacak. Bir masa. İki taraf. Ve ortasında hem savaş hem tutku barındıran bir bakış. Ya birlikte yükselecekler, ya da birbirlerini yok edecekler. (Düzenli olarak bölüm atıyorum hikayeyi bırakmaya da niyetim yok seviliyorsunuz)

Öncelikle Bu Benim İlk kitabım, herhangi bir yazım yanlışı vs. Varsa şimdiden özürlerimi iletiyorum size… ~~~~~~~~ “Bazen canavarlık doğuştan gelmez… Ona dönüşmek zorunda kalırsın.” Ryu, yarı Japon yarı Rus bir kız çocuğu… Gözlerinde sırlarla, damarlarında lanetle doğdu. Henüz üç yaşındayken vampirle temas etti, ama o sıradan bir dönüşüm yaşamadı—zaten sıradan biri değildi. Altı yaşında annesinin ölümünü izledi. Dokuz yaşında işkenceye maruz kaldı. On altısında bir klanı yaktı. On yedisinde bir suikastçı oldu. Ama içindeki karanlık kadar güçlü bir başka şey daha vardı: Hayatta kalma arzusu… Ve geçmişe rağmen iyi kalma savaşı. Ryu şimdi bir görev için tekrar insan içine dönüyor. Kimin düşman, kimin dost olduğunu bilmeden, kimliğini saklayarak yeni bir okulda, yeni bir hayat başlatıyor. Fakat tanıdık bir bakış geçmişin kapısını yeniden aralıyor. Geçmişin gölgelerinden kaçamazsın. Özellikle sen karanlığın ta kendisiysen.

Güneş 18 yaşına yeni girmiş neşe dolu yeni deneyimlere açık bir kızdır, artık resmi olarak yetişkin olduğu için yeni bir şeyler denemek ister ve yeni insanlarla tanışabileceği bir uygulama yükler, yüzünü göstermemek ve olaya biraz gizem katmak için yüzüne bir tavşan maskesi tarak, uygulamada gezinirken aynı onun gibi kurt maskesi takmış biri ile tanışır, başına geleceklerden habersizce...

Aden Adal, ailesinden ayrı yaşayan bir asistan doktordur. 3 kız arkadaşıyla birlikte kalıyorlardır. Bir gün işten gelir ve bir kaç saat sonra uyur. Uykusunun en derin anında telefon çalma sesiyle uyanır ve tehdit edilerek bir otele çağrılır. Otele gittiğinde kendi yaşlarında çocuğa kayıt dışı pansuman yapar. O çocuğun mafyanın oğlu olduğunu öğrenir ve ondan uzak durmak ister. Ama başaramaz...

Kimseyi umursamayan vampirin asla sevmeyeceğim dediği kıza bir şeyler hissetmesiyle başlar....iyi okumalar....

"Bir yemin ne kadar kanlı yazılabilir? Yıllar önce kan davasının kurbanı olan genç kadının, intikam ateşiyle yanıp tutuşarak düşmanının dünyasına sızması ve kendini beklenmedik bir aşkın içinde bulması. Ancak bu aşk, verdiği" Kan kırmızısı yemini" ile çatışacak ve onu imkansız bir seçimin eşiğine getirecektir.

Küçüklüğümden beri ağır travmalar geçiren Alya`nın psikolojisi iyiye gitmez, taki yetimhanede yaşadığı zorbalıklardan onu koruyan Alev`le karşılaşana kadar.

"Öldürsene Beni" Bazen yaşamak, ölmeyi dilemekten daha ağırdır. Bir mesajla başladı her şey. Bir kadın, yaşamakla ölmek arasında sıkıştı. Bir adam, ölümü sunarken yaşamayı öğretmek istedi. Herkese ölüm kokarken kadına yaşam olmak istedi. Peki bu istek gerçekleşecek mi? Bade ve Kılıç. Bu ölüm kokan hayata doğan iki insan. Hayatları, ölüme yalnızca bir nefes uzaklıkta. Oyunların ve entrikaların ortasında, her adım zehirle çizilmiş. Bu oyunda sağ kalmak istiyorsan... sen de oynayacaksın. Unutma kızım, bazen yaşamak için önce yanman gerekir. Bade Araz, yanan kelebek. Göz göre göre yakılan bir kalbin isyanı. Unutma kelebeğin her kanat çırpışı ölüme bir adım daha yaklaşması Kılıç Alpacı, ölüm kokan adam. Elleri ölüm kokan adam yaşatır mı kelebeği Cehennemde geçen bir masalın başrolündeki adam size ateşten başka ne vaadebilir ki? Zehirle mühürlenmiş bir öpücük, kanla yazılmış sadakatler ve yanmak pahasına özgürleşen bir kadın. Bu hikâyede herkesin bir oyunu var. Ama unutma… bazı oyunlar sadece hayatta kalmak için var Bu bir aşk değil, bu bir hayatta kalma savaşı. Ve karanlığın ortasında yanan bir sorunun cevabı var mı? Bir bataklıkta insan temiz kalır mı?

Normal bir okul günü yaşayacağını zanneden Zeynep, okulun alanlarının çalmasıyla anlar...

"Beni zorla aldılar.O, beni almak için herşeyi yapmaya hazırdı.Ama ben, ona asla teslim olmayacaktım." Zorla evlendirildik. Bir anlaşma.Bir aile çıkarı, bir yemin... Ve bir kadın,bir adam, birbirlerinden nefret ederken birbirlerine zorla bağlı kaldılar.Ama kimse, birinin kin tutarken diğerinin aşkı nasıl içinden geçecek hesaplayamazdı. O gün bana nefretle baktı. Ve ben ona her gün kırgınlıkla gülümsedim. Ama bir süre sonra , nefretin ne kadar yakın olduğunu farkettik. O gözlerdeki öfke, zamanla arzuyla karıştı Aşk bir tuzaktı. Nefret, bir savaş... Ama şimdi, birbirimizin içine düşmekten başka çağremiz yoktu. Bu bize oynan oyundu, Ve biz bu oyunda birer piyonduk. Söyle şimdi sevdiğim, bu oyunu kim kaybedecek?

.

kaçırılma hikayesi sevenlere

"Varla yok arası..."

Bir baba kızını borçarını kapatmak için bir mafya adam ile evlendirir.Mafya ile kızın arasındaki ilişki Başta herşey normal ilerler ama gün ilerledikçe artık aralarındaki ilişki normalden daha da fazla yakınlaşır.

Minseo... Tek yaptığı bir okul yangınında ölen sevgilisinin, ona verdiği mektubu okumaktı. En fazla ne olabilirdi ki? Minseo yıllar önce kapanmış, lanetli bir okulun peşinden bir mektupla gider. Ancak okulun sessiz koridorlarında yalnız değildir. Pencereler ardındaki bir çift göz, geçmişten gelen yasak bir aşkın izlerini taşımaktaydı. Seojun... Onu hâlâ bekliyordur. Yangında kül olmuş anılar, okulun duvarlarında fısıldayan hayaletler ve çıkışı olmayan bir sevda... Minseo hem aşkını hem de gerçeği bulabilecek mi? Bir okul, bir çan, bir sır. Ve aşkın kıramadığı bir lanet...

Bir aşk... hem yakar hem de yaşatır mı? Zehra, geçmişinden kaçmak isterken, ailesinden kalan ıssız konağa sığınır. Fakat bu konak sessizliğin içinde gizlenen bir çığlık gibidir. Duvarlarda yankılanan adımlar, gece yarısı kapının ardında beliren gölgeler ve bir türlü susmayan rüyalar... Hepsi onu yıllar önce kül olmuş bir aşka, alev alev yanmış bir hatıraya sürükler. Yangında kaybettiği nişanlısı Kerem’in yokluğuna alışmaya çalışırken, bir yabancı belirir: Karan. Aynı bakış, aynı koku, ama karanlık bir sırla birlikte... Zehra ne geçmişin hayaletlerinden ne de kalbindeki yangından kaçabilir. Çünkü bu aşk bir kez daha doğmuştur — ama bu kez bir lanet gibi, yakarak, yıkarak... Ateşten bir gömlek giydi Zehra… Ve artık onu ne çıkarabiliyor, ne de içinde yaşamadan durabilir..

Küçükken arkadaş olan çağıl ve Eflalin kulakları duymaz hale geliyor o zamana kadar bir şey yoktu ve Eflalin babası ve annesi tedavi için başka bir şehre gitmek zorunda kalıyor sonra atandığı şehirde karşılaşıyorlar çağıl mafya Eflal doktor ama sağır olduğu için mesleğini yapamıyor

2 yıldır ona aşık olan adam ve 3 yıldır ona aşık olan kadının hikayesi Sırf abisinin arkadaşı diye bir türlü açılamaz