Rou-Jian, zaman içinde yolculuk yapmayı bir yaşam biçimi haline getirmişti. Geçmiş ve gelecek onun için sıradan birer duraktı. Ancak bir gün, yolu Yu-Lan ile kesişti. Yu-Lan güzelliğiyle onu büyülemiş, yanında huzur bulmasını sağlamıştı. Fakat Rou-Jian bunun tehlikeli olduğunu biliyordu. Bir zaman yolcusu için aşk, her zaman hüsranla biten bir yolculuktu.

İntikamın Ardında Hayat bazen seni en savunmasız anında bulur. Bir anda her şeyini kaybedebilir, geriye sadece kırık dökük hatıralar ve içinde büyüyen bir öfke kalabilir. Ancak bu acı, sadece bir başlangıçtır. Bu hikaye, her şeyini kaybettikten sonra intikam almak için yola çıkan bir kadının öyküsüdür. O, kayıplarının ve geçmişinin yüküyle savaşıp, karanlık bir yolculuğa adım atar. Geceleri uyuyamayan, gündüzleri ise hayaletler gibi peşinden gelen anılarla boğuşan bir kadın... Fakat intikam, hiç beklemediğin bir şekilde gelir. Her adımında, geçmişin enkazından güç alırken, seni bir çıkmaza sürükleyen bir arayış başlar. Acı ve öfkenin peşinden sürüklendiğin bu yolculukta, her an her şey değişebilir. Peki ya intikam almak, seni gerçekten özgür kılar mı? Yoksa seni daha da karanlık bir yola mı sürükler? "İntikamın Ardında", kaybolmuş bir geçmişin peşinden sürüklenen ve her geçen gün kendisini daha da kaybolmuş hisseden bir kadının yolculuğudur. Bir tarafta intikamın acımasız gücü, diğer tarafta ise geçmişinin ve kayıplarının yankıları... Kaybedilen bir sevdanın izleri, bir kadının yalnızca intikam arzusuyla değil, kendi kimliğiyle yüzleşme mücadelesiyle birleşir.

Sıradan bir okul gezisi, Seren için karanlık sırların ve tehlikeli oyunların başlangıcı olur. Ormanda çiçek toplarken kaybolan Seren, gizemli bir mekâna rastlar. İçeri girmeye çalıştığında güvenlik tarafından engellenir, ancak beklenmedik bir şekilde Ateş Işık adında esrarengiz bir adamın koluna takılarak kaçırılır. Seren, bu olayların tesadüf olmadığını, çocukken babası tarafından mafyaya satıldığını öğrenir. Dahası, gezi boyunca ona rehberlik eden Poyraz’ın, Ateş’in kardeşi olduğunu ve her şeyin önceden planlandığını keşfeder. Şimdi, Ateş’in düzenlediği bir baloda, Seren`in kaderi tamamen değişmek üzeredir. Geçmişinin karanlık sırlarıyla yüzleşmeye hazır mı?

Aşkın ve yolculuğun birbirini nasıl dönüştürebileceğine şahit olacağınız bir roman.. Ana karakterin hayatında yeni bir sayfa açma arzusu onu bilinmez bir yolculuğa sürüklüyor. Ama bu yolculuk, sadece yeni yerler keşfetmesiyle kalmıyor; aynı zamanda kendini, geçmişini ve gerçek aşkı bulma fırsatını da beraberinde getiriyor. Her durak, her yüz, her tesadüf… Ona hayatın anlamını yeniden sorgulatıyor. Ve zamanla anlıyor ki, bazen aradığın şey ne bir şehirde, ne de bir kişide… Aslında hep içindeymiş. Ama bunu fark etmek için önce yola çıkması gerek. “Yalnız Kalplerin Aşk Defteri”, bir deftere sığmayacak kadar büyük bir kalbin, aşkla ve gizemle örülü yolculuğunu anlatıyor.

Ben Lisan, 17 yaşındayım ve 12 sınıfa başlamama sadece 1 hafta kaldı. Kalabalık bir arkadaş grubum var ve belki de o grubu dağıtacak en büyük hatayı yapmış olabilirim. Aşk bir hata mıdır? Bu zamana kadar a’sına bile inanmadığım ya da inanmak istemediğim şeyi yani aşkı kabullenmiş bulunmaktayım. Hikayem nasıl işler bilmiyorum. Umarım iyi sonla biter. Gerçi ben ona da inanmıyorum da neyse…

Kızın kaçırılıp zorla bakıcı olup bir mafya ağına düşmesiyle başladı herşey

Ben Lavinia, küçüklükten beri her türlü zorluğa kol kanat geren Lavinia. Hayatı boyunca bir çok şey olmuş kadın... Belki bir deney malzemesi, belki iyi niyetli bir dost ya da insanlara karşı öfke kusan bir seri katil... Evet, insanlara karşı olan nefretimi inkar etmiyorum. Kardeşim dediğim kadın haricinde beni ve yaşadıklarımı umursamayan herkesten nefret ediyorum. Onların da benden nefret ettiğine adım kadar eminim. Bu yüzden lütfen bana kızmayın. Seri katil olmayı ben istemedim. Her ne kadar beni umursamayan insanlardan nefret etsemde aklımdan hiç bir zaman onları öldürmeyi geçirmedim. Bunları bana yaptıran kişinin kim olduğunu ve duygularımı nasıl kontrol ettiğini anlayamıyordum. Fakat büyük bir planın içinde olduğumdan emindim. Bana kendimi bile unutturmayı başaracak kadar büyük bir plandı bu. Korkuyordum, sevdiğim insanlara da zarar vermekten çok korkuyordum. Unutucağımı bilsem de buraya kendime bir not yazmak istiyorum. Not: Seni seven insanları sev Lavinia, özellikle de onu sev. Çünkü o senin kokunu çok seviyor...

Rüya gibi bir tatilden dönen Lavinya, yoğun kar yağışı nedeniyle havaalanında mahsur kalır. Bu sırada Baran ile tanışan Lavinya başına büyük bir dert alır. -Yeni kurguma bir şans verirseniz pişman olmayacağınızdan eminim. -Romanda yer alan bütün unsurlar hayalidir ve gerçeklikle alakası yoktur. -Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri olmak üzere hafta da üç bölüm yayınlanacaktır!

bir gün gözünüzü açtığınızı ve bir hiçlikte uyandığınızı düşünün işte ben o hiçlikte yapayalnız uyanmış ve tek başıma kalmıştım nerede olduğumu oraya nasıl geldiğimi bilmeden

Bir genç kızın paramparça olmuş bedenini boş arazinin her karışından toplamaya başladım.

Oylayıp yorum yaparsanız çok sevinirim.

İnsanı en çok yoran şeyde bilinmezliktir. Eliz bir anda kendini tanımadığı orman gözlü bir adamın yanında annesinin intikamını almaya çalışırken bulur . Annesinin sakladığı şeyleri bulmaya çalışan Eliz`in aynı zamanda aşık olması hayatını nasıl etkileyecek bakalım.

İki karakterin başlarda güzel giden ilişkisinin ardından başlarına gelecekler ne olabilir ?

Öyle bir rüzgar esti ki gönlümde,güneşin doğuşu ile yapraktan düşen bir çiy tanesi gibi düştü kalbimin tam ortasına.

Hayat kalp ritmi gibi inişler çıkışlar zirve ve en dip ama unutulmamalıdır ki en dipte en güçlü kökler salınır yıkılması zor kökler

Bilinmezlik diyarı

“İstiridye” Denizin derinliklerinden gelen bir sır, kanla mühürlenmiş bir aşk. Kadınların uğradığı cinayetler, gizemli olaylar ve yasak aşklar arasında sıkışıp kalmış hayatlar… Bir istiridyenin içinden süzülen kan damlası, ardında ölümcül bir hikaye barındırıyor. Sevgi mi, nefret mi? İhanet mi, sadakat mi? Kendinizi aşkın karanlık yüzüne ve dehşet verici gerçeklere hazırlayın. Her sayfasında soluk kesen olaylar, aklınızın sınırlarını zorlayacak bir gizem, ve tehlikeli bir aşk sizi bekliyor. “İstiridye” hem kalbinize hem de zihninize işleyen bir serüvene davet ediyor.

Ulaşılamaz iki şehir gibiyiz. Ne gök bizi tanır ne de satırlar. Söylesene, sen beni benden daha iyi nasıl tanıyabilirsin... Tanışmak için önce birbirimizi tanımamız gerekmez ne de olsa kalpler kalpleri tanır

Trenin geçeceği raylar vardı ama tren yoktu. Upuzun vagonları yoktu. O vagondan el sallayan birileri yoktu. Sadece raylar vardı. Bitkiler ve otlarla kaplanmış yok olmak üzere raylar.