Seni bulmaktan önce aramak isterim. "Yıkılmış, harap olmuş yurduma sen geldin. Çiçekler açtırdın gönül bahçemde. Sadece bedenimde değil ruhumdaki yaraları da öperek iyileştirdin." Sizleri bu kitapta biraz eskilere götürmeye çabalayacağım. Viran ve Arif`in büyülü, gerçekçi, saf ve sert aşkını okuyacağız.

Bizim aşkımız, rüyalarımda başlayan; zamanın sınavından geçerek en derinlerimize ilmek ilmek işleyen büyük bir sevdaydı.... Yolun sonunda ise elimizde kalan, Kaybolmuş bir bakış, koparılmış bir gülüş olacaktı. Bir kaza... Yeni bir dünyaya uyanış.... Destansı bir aşk... Kader, bazen aşkın en büyük sınavıdır. İki ruhun zaman ötesinde kesiştiği noktada başlayan bir aşk hikayesi... Zamanla kaderin çizdiği yolun kıyısına savrulan bu iki ruh daha güzel kavuşmaların baş kahramanı olacaktı. Mesafeler bitecek ve biz seninle kavuşmanın en güzelini yaşayacağız sevgilim... Bu hikaye kesinlikle bir hayal ürünüdür. Bilimsel ve tarihi bilgi içermemektedir.

Başıma ne mi geldi? Bir adama tutuldum, görür görmez. Sonra bir duydum ki o da bana tutulmuş. Evleneceğimizi duyurduk tüm köye. Düğünümüze kadar günlerce onu hayal ettim, aşkımı körükledim. Sonra düğün günümüzde bir adam çıkageldi kapıma, elinde atıyla. Onun olması gereken yerde, ardında bir kalabalıkla duruyordu bu adam. Gelinini almaya gelmişti belli ki, beni. Ben sevdiğim adama değil başka bir adama gelin oldum. İşin daha da kötü yanı sevdiğim adamın yaşadığı eve gelin gitmemdi. Bir insanın başına bundan daha kötü bir şey gelebilir miydi?

Genç Prens’in bir hizmetçiye değil, o köylü çocuğuna ihtiyacı vardı... - TaeKook Başlama Tarihi : 9 Ağustos 2024 Bitiş Tarihi : -

Çocukluğundan beri tıp okumak isteyen Selda, lise 2. sınıfa başladığında İstanbul`da okumak ister ve hayatına burada devam eder. Ancak bunun tek sebebi bu değildir. Yıllar sonra, babasının onu köylerine çağırmasıyla geri döner ve yıllardır aşık olduğu adamı karşısında bulur. --- "Hiğh, senin ne işin var burada, Karan!?" Korkuyla sorduğum soruya ifadesizce bakarak bana doğru yaklaşmaya başladı ve beni duvar ile arasında sıkıştırdı. "Bu kadar çabuk unuttuğunu bilseydim seni aşağıda öperdim ve hemen nikâhı basardım, Ahu`m," dediğinde heyecanla nefes alıp veriyordum, ve inip kalkan göğsüm onun göğsüne çarpıyordu. "Olmaz şimdi! Git hadi, Karan. Bir de pencereden gelmişsin! Ya yakalanırsan, ne yapacağım ben?" dediğimde sırıttı ve yüzüme daha da yaklaştı. Hemen ardından ağzından itiraz dolu bir "hıh" sesi döküldü. "Merak etme, yavrum. Ben öpücüğümü senden almadan asla yakalanmam. Şimdi bana söz verdiğin öpücüğü verecek misin, yavrum?" Kararan gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında mekik dokuyordu. Yakınlığımızdan dolayı nefeslerimiz birbirine karışıyordu. "Seni öpmemi istiyor musun, güzelim? Söyle bana, çünkü ben o ahududu dudaklarını öpmek için can atıyorum," dediğinde dudaklarını şakağıma bastırmıştı. --- Karan Alp Demir & Selda Ahu Çakır (Kitapta olumsuz öge içerikleri vardır. Ayrıca başroller arasında yaş farkı mevcuttur. Yetişkin içeriklidir. Bu noktalara dikkat ederek başlayın lütfen. Daha sonra şahsıma ait linçlere ve hakaretlere tahammül etmiyorum. Uyarıda bulunduğum halde aynı şeyi yapanlara gereken işlemler uygulanacaktır.) Desteklerinizi bekliyorum 😁