Ben Anna Salvotere Bilinmeyen bir insandan gelen mesaj Yalancılığımı ortaya çıkartan bir an Ve ben Aleyna Alkan Gerçek ben Anna Vlaskinov

"Peşinden her yere gelirim." Gri karakter sevenlere.🪽

Mafya Ailesi - Kitap Tanıtımı Gizliliği, sadakati ve ihaneti konu alan bir hikâye... “Mafya Ailesi”, İstanbul`un karanlık sokaklarında, devletin kirli yapıları ve suç dünyasının derinliklerinde geçen bir intikam ve sadakat hikâyesidir. Barbaros Kara, ailesinin ölümünden sonra yeraltı dünyasının zirvesine yükselmiş, acımasız bir mafya lideridir. Ama onunla birlikte, geçmişin gölgeleri de peşinden gelmektedir. Hikâyenin merkezinde, Barbaros Kara ve ailesinin intikamını almaya karar verdiği büyük bir savaş var. Devletin kirli yüzleriyle yüzleşmek zorunda kalan Barbaros, onu adım adım izleyen düşmanlarıyla karşı karşıya gelirken, içsel çatışmalar ve ihanetler arasında sıkışmış bir hayatta kalma mücadelesi veriyor. Serhat Kara, Barbaros’un kardeşi; sadakatiyle, kıskançlıkları arasında sürekli bir içsel çatışma yaşarken, Ela Soydan, zengin bir ailenin kızı, mafyanın içinde ve dışında, aşk ve nefret arasında kalmış bir kadındır. Devletin içinde oyun kuran Civan Çelik, Rifat Soydan, Ela`nın babası ve karanlık geçmişiyle Yusuf “Köpek Dişi” gibi karakterler, her adımda gerilimi artıran unsurlar olarak yer alır. “Mafya Ailesi”, sadece güç, sadakat ve intikamı değil, aynı zamanda bir ailenin ruhunu, yaşadığı travmaları ve her bireyin kendi içindeki karanlıkla yüzleşme sürecini ele alır. Bu sürükleyici ve sert hikâyede, sınırlar yıkılır, aile bağları sorgulanır ve sadakat, gücün ve hayatta kalmanın en büyük sınavı olur. Yıkılmaya ramak kalan bir ailenin hayatta kalma mücadelesi, sizi hiç beklemediğiniz noktalara sürükleyecek. Mafya Ailesi yalnızca bir suç hikâyesi değil; karanlık bir dünyada, herkesin birbirine karşı oynadığı bir satrançtır. Her karakter, hem bir oyuncu hem de bir piyon olarak bu tehlikeli dünyada yerini alır. Hazır mısınız? Bu dünyada, sadakat her zaman beklenenin çok ötesindedir. İhanet her köşede, savaş her adımda…

Ağır ceza hakimi İMRAN KARAMOV`un 27 yıl sonra gerçek ailesini bulmasını anlatan bir kitaptır, sıradışı bir gerçek ailem kitabı dır

“Adalet her zaman mahkeme salonlarında sağlanmaz.” Savcı Lavinia Özdemir… Soğukkanlı, zeki ve güzelliğiyle büyüleyici bir kadın. Onun için adalet bir görev değil, kişisel bir takıntı. Suçlular yasadan kaçarsa, Lavinia’nın adaleti gecikmez—gölgeden gelir. Ancak karanlıkta onu izleyen başka biri daha vardır. Eski bir savcı, şimdi yeraltı dünyasının en tehlikeli ismi: Sarp Demir. Lavinia’yı tanımıyor, ama ona saplantılı. Takıntısı bir hayranlık mı, yoksa yaklaşan bir ölüm fısıltısı mı? Gecenin içinde birbirine bakan iki siluet. Gerçek, yansımalar kadar bulanık. Güven, ihanet kadar keskin. Ve bu hikâyede… kim av, kim avcı belli değil.

"Hayalini Yaşarken Kaçmak" Yeni modern, tükenmişlik ve hayal dünyasını anlat konuları hız kesmeden devam eden Başrolde Can ve Efsun İsimli karakterlerimizin olduğu yaşantısıdır "Hayalini Yaşarken Kaçmak" Adlı kitabımı çok düşündüm ve biraz gerçeklikle hayal arasında kaldığımız döneme hitaben yazılmıştır. Bazı dönemler ise kaçmak isteriz aslında hayat zordur ama kitaplarla tecrübe ediniriz.

Arzu normal bir barmendi yaptığı ufak bir hata onun kaderine mâl olmuştu...

Sıradan bir günde deniz kenarında bir yabancının gözlerine takıldı Güzce. Merakı onu önce izlemeye, sonra da ölümle burun buruna gelmeye sürükledi. Bir metro çıkışı… İki mafya çetesi… Ve ortasında kalan sıradan bir kadın. Gözlerini açtığında bir yabancının evindeydi. Onu kurtaran adam, Tuna Karaman, sadece bir yabancı değil; mafya dünyasında "Alev" lakabıyla anılan bir adamdı. Güzce hayatta kalmak için bu karanlık dünyanın bir parçası olmak zorundaydı. Ama Tuna’yla aynı cephede durmak, bazen ondan daha büyük savaşlar gerektiriyordu. Bu hikâyede sadece kurşunlar değil, geçmişin yangını da can yakıyor. "Alev", sırların, ihanetlerin ve tutkulu bir karşılaşmanın hikâyesi. Ve bazen en tehlikeli yangınlar, bir çift gözde başlar.

Her masumiyetin bir bedeli, her zarafetin bir keskinliği vardır. Selin Kara, parmak ucunda süzülen bir balerin… Ama sahne ışıkları söndüğünde, ailesinin kanıyla kararmış geçmişine adım atar. Yıllardır susturulmuş bir sırrın peşinde, zarafetin ardına gizlenmiş bir savaşçı gibi yaşar. Demir Savran, İstanbul’un yeraltı dünyasında korkuyla anılan bir mafya lideri. Güçlü, acımasız, duygularını çoktan gömmüş biri. Onun dünyasında güzelliğe yer yoktur—ta ki Selin’le yolları kesişene dek. İmkânsız bir aşk. Kanla yazılmış hesaplar. Ve bembeyaz bir kuğunun, karanlık sular üzerinde süzülen silueti… Ateşle su, kanla zarafet, intikamla aşk birbirine karışırken, kim kalacak hayatta?

bir gün liseli bir kız ara sokakta bir ses duyar merakına yenik düşüp oraya gider ve yaralı bir adam bulur onu kurtarır en fazla ne olur ki

Yeni doğmus bir bebek degistirilip başka bir ailenin kızı olur ve gerçek ailesi yilarca onu arar 17 yaşında bulurlar ama onlar Mafiadır

Tür: Macera, Romantizm, Gerilim, Ecchi Güney Kore’nin en karanlık suç imparatorluklarından birinin lideri Junkong, hem yasa dışı silah ticareti hem de dev bir inşaat holdinginin sahibi olarak ülkenin en tehlikeli ve en aranan adamıdır. Soğukkanlılığı ve yakışıklılığı, onu hem ölümcül bir düşman hem de karşı konulmaz bir cazibe haline getirir. Her şey onun bir sabah ofise gelmesiyle başlar … ta ki orada, karşısına çıkan kadın her şeyi altüst edene kadar.

“Demir nerde kimin adamısın lan” “ hani evlenmek istemiyordum demir ile o öldü” “sen salak mısın ölüceksin cevap ver bana Kocam nerde” bir ayak sesi kafamı kaldırıp kapıda duran kişiye baktım bu demirdi “öldün diye çok korktum bu siktiğimin telefonunu neden açmıyorsun salak herif”…

Dünya üzerinde en güçlü silah ateşlenmiş insan ruhudur. Amara ve Michelle’nin aşkı kavga ve öfke ile başlamışken. Vito ve Anna’nın aşkı saf ve imkansız aşk gibi başlamıştır. Bir yanda can derdi, bir yanda aşkları, bir yanda sevdikleri... Bütün bunlar olurken SİLAH işe yarar mı? Bir insanın ruhu kanla temizlenir mi? Aşkın gücü her şeyi sonlandırır mı? Suikastçı ve bir baronun sağ kolu birlikte çalışıp içlerindeki ruhu birbirlerine kaynata bilecekler mi?...

“Bazı gülüşler kalbe dokunur… bazılarıysa kalbi paramparça eder.” Elara Vildan, hayattan beklentilerini çoktan bir bavula sığdırmış, geçmişin izleriyle susmayı öğrenmiş bir genç kadındır. Hayatına dair tek arzusu huzurlu bir nefesken, bir gecede tüm dengesi altüst olur. Bir hata, bir rastlantı… ve karanlığın içinden çıkan bir adam: Deyan Rivas. Duyan herkesin korkuyla bahsettiği bu adamın sessizliği, Elara’nın içinde susturduğu tüm çığlıkları uyandırır. Deyan, karanlığın içinden geçerek onu bulur. Ama her dokunuşunda Elara, biraz daha kaybolur. Aşk, bazen bir sığınak değil; bir savaş alanıdır. Ve bazı savaşlar… sadece kazananı değil, herkesi yaralar.

Doğdumuzdan beri hastalıklarla mücadele ettik. Şimdiyse intikam vaktiydi ve ben istediğimi almadan buradan gitme gibi bir niyetim yoktu.

Soylu şirketlerinde işe başlayan Avukat Efsun Kılıç. İş adamı Asil Yiğit Soylu` nun aslında mafya olduğunu öğrenince sessiz kalacak mı? Kötü adam Asil Yiğit Bey... Karanlık ve kötü. Peki avukatımız çok mu doğru? Aydınlık ve temiz mi? Ya da gerçekten avukat mı?.. -MAFYA KURGUSU- Kitap kapağını tasarlayan Sevgili: bataklikyakamozu` na teşekkür ederim.

Adelina`nın baş kahramanı olan babası onu boşluğa sürükler ve tüm hayatının dengesini bozarken Adelina isminin hakkını verebilir mi?, bu hayatta kime güvenirse doğru karar vermiş olacağını anlayıncaya kadar yaşadığı ölüm korkusu binlerce kez onu saracak ve her korku onun için bir güç olacak. Günü geldiğinde oyunu kim kazanacak görmeye hazırmısınız?

“Bir bakış, bütün hayatı değiştirebilir. Ama bazen, en derin izler yalnızca gözlerde kalır.” Dudaklarında Bir Yudum kitabının devamı olan Gözlerinden Bir Bakış, Duru ve Rıza’nın derinleşen ilişkisini ve aralarındaki çatışmalarla dolu zorlu yolu keşfetmeye devam ediyor. Aşk, pişmanlıklar ve gizli sırlar arasında sıkışan iki ruh, birbirlerine sadece bir bakışla yeniden bağlanıyor. Ancak bu bakış, yalnızca geçmişin izlerini değil, aynı zamanda gelecekteki tehlikeleri de gözler önüne seriyor. Duru ve Rıza, birbirlerine olan tutkularıyla mücadele ederken, hayatlarının en zor seçimlerini yapmak zorunda kalacaklar. İkisi de kırık ve yaralı, ama aşkları ne kadar güçlü olursa olsun, gerçekler ve ihanetlerle yüzleşmek onları bekliyor.

“Bazı adamların elleri kanlıdır. Ama en tehlikelileri, dudakları zehir taşıyanlardır.” Duru, geçmişinde kalan bir hesabı kapatmak için İstanbul’un en karanlık adamının dünyasına adım atar: Rıza Alaz. Gücü, acımasızlığı ve dokunulmazlığıyla tanınan bu adam, düşmanlarının bile adını fısıldayarak söylediği biridir. Duru’nun planı basittir: Onun güvenini kazanacak, en zayıf anında onu yere serecek ve geçmişin intikamını alacaktır. Ama hiçbir şey beklediği gibi gitmez. Rıza Alaz, sandığı gibi sadece soğuk ve acımasız bir adam değildir. O, karanlıkta kaybolmuş, yıllardır kimseye güvenmeyen biri… Ve Duru, planını uygulamaya çalışırken kendini hiç istemediği bir oyunun içinde bulur. İntikam ve aşk, ölümcül bir dansa dönüşürken Duru bir seçim yapmak zorundadır: Ya geçmişin kanlı hesaplarını tamamlayacak ya da dudaklarından bir yudum alıp en büyük düşmanına âşık olacaktır. Tehlikeli bir aşk. Affedilmeyen ihanetler. Güç savaşlarının ortasında bir kadın ve bir adam… Kimin kazanacağını, kimin kaybedeceğini yalnızca kader belirleyecek.

külleşmiş kalpler ve aşktan kör ruhlar, satılmış bir aşk ve yüreğine sığmayan bir Aşk

Ben sofiya cikic bu oyun başatıca kişi olan

" çok merak iyi değildir küçük hanım." Dedi sert mizacına nazaran alaycı bir ifade ile dudakları yana kıvrıldı ve ekledi, "Sonuçları ağır olur." Ne demekti bu ?

Mafia Defterinin 1. Serisi Konusu: Yağmurlu bir günde doğan Joseph, 18. yaş gününde babasından gizemli bir defter alır. Defterin üzerindeki tuhaf işaretler ve babasının son bir kez sarılması, Joseph`in hayatında büyük değişimlerin habercisidir. Joseph babasını kaybettikten sonra babasının adamlarının zoruyla mafya olmaya zorlanır. Lakin sakarlığı ile belayıda kapısına kadar getirir. Babasının gizli ölümünden sonra Joseph hem sırları çözmeye hem de babasının izinden gitmeye çalışırken babasının verdiği deftere yaşadıklarını yazar.Babasının mafya dünyasındaki karanlık geçmişi ve Joseph`in kendi geleceği arasında bir köprü kuran bu defter, ona sakarlıklarıyla dolu bir yolculuk sunar. Joseph, partisine katılmak üzere yola çıkarken yaşadığı talihsizlikler ve sakarlıklar, aslında daha derin ve karanlık sırların işaretidir.

Kafes dövüşçüsü olan Yasu, çıktığı bir kafes dövüşünde rakibinin koçlarından birisi ilgisini çeker. İlgisini çeken koçta aynı şekilde Yasu`ya bakmaktadır. Aslında rakibinin koçu yani, Anastasia Petrov babasının yeraltı dünyasındaki düşmanı çıkar. Böylelikle hem tanışma hikâyeleri, hemde ikisinin hikâyesi başlar.