devam ediyor 3g önce güncellendi
İki Kalbin Kıyameti
@eylusmu
Okuma
2
Oy
1
Takip
0
Yorum
2
Bölüm
1
Her kalbin taşıdığı bir ağırlık vardır.
Ama bazı kalpler…
Bir canın ağırlığını taşır.
Sayra, hayatı boyunca hep susmuştu.
Suskunluğu, abisinin yokluğunda daha da derinleşti.
Abisi…
hayattaki tek sığınağı, en yakın dostu, koruyucusuydu.
Ta ki bir gece, o lanetli gecede, onu elinden alan bir kurşunla yıkılana kadar.
Ve o kurşunun sahibi…
Ilgaz’dı.
Ilgaz, karanlığın içinden çıkıp gelen, geçmişi sırlarla örülü bir adam.
Soğuk, sessiz ve ölüm kadar sert.
Hayatı boyunca ne sevgiye yer verdi, ne merhamete.
Yaşadıkları onu bir caniye dönüştürmedi belki… ama bir şeyleri öldürdü içinde.
İnsanlığı, vicdanı, kalbinin sesi…
Ve şimdi, geçmişinde bıraktığını sandığı o suç, karşısında bir çift gözle yeniden hayat buluyor: Sayra.
Sayra, Ilgaz’ın bir zamanlar canını aldığı abisinin kardeşi olduğunu bilmiyor.
Ilgaz ise onun gözlerinde kaybettiği masumiyetin gölgesini görüyor.
Ve kader, ikisini aynı çatı altına, aynı sırların, aynı yaraların ortasına fırlatıyor.
Sayra, abisinin katilini bulmaya ant içmiş bir kadın.
Ilgaz, geçmişinden kaçamayacak kadar derinlere gömülmüş bir adam.
İkisi de acıyı tanıyor, ama birbirlerini tanıdıklarında… başka bir savaşı başlatıyorlar.
Bir bakış, bir dokunuş, bir gece…
Hepsi yeni bir hikâyeyi doğuruyor.
Ama bu hikâyenin içinde aşk yok.
En azından başta.
Başta sadece nefret var.
Güvensizlik, yıkım, ve tarifsiz bir çekim…
Kalbin kabul etmediği ama ruhun inkâr edemediği bir bağ.
Ilgaz, Sayra’ya yaklaşmaya başladıkça… içindeki canavarı susturmakta zorlanıyor.
Sayra, Ilgaz’a düştükçe… kalbini suçluluk ve kinle boğuyor.
Ama gerçekler ortaya çıktığında, artık geri dönülecek bir yol kalmıyor.
Çünkü Sayra’nın aradığı katil, çoktan onun kalbine sızmış oluyor.
İntikam mı?
Yoksa aşk mı?
Birini seçmek zorundalar.
Ama seçecekleri her yol… kalplerini kanatacak.
Ve işte o zaman,
“Gerçekler ortaya çıktığında aşk artık bir seçim değil, bir kıyamet olacaktı.
Ama ikisi de bunun bir kıyamet olduğunu bilmiyorlardı.
Çünkü onlar ne kalplerine söz geçirebiliyorlardı,
ne de kalplerini birbirlerinden uzak tutabiliyorlardı.”